Orta Avrupa ve balkanların başkenti diyebileceğimiz, aynı zamanda balkanların Paris’i olarak ta bilinen güzel şehir; Bükreş…
Bükreş şehrine durup dururken balkanların Paris’i denmedi. Osmanlı’dan sonra bağımsızlığın kazanılması ile şehri, Paris’e benzetmeye çalışmışlardır. Ancak efsane diktatör lider Çavuşesku döneminde Rus etkisinin de mimari de görüldüğü bir gerçektir. Bükreş, Avrupa’nın en büyük beşinci başkenti olması, muhteşem mutfağı, harika mimarideki yapıları ve tarihi, hareketli gece hayatı, tiyatroları, operaları, müzeleri, yeşilin her tonunu bulacağınız parkları ile gezginler için, balkanlardaki en güzel gezi rotası olabilecek şehirlerden biridir.
Bükreş’e Nasıl Gidilir?
Doğu Avrupa’nın en iyi hava yollarından birine sahip olan Bükreş’e, İstanbul’dan hareketle yaklaşık 1 saat 30 dakika gibi bir sürede ulaşabilirsiniz. Havalimanından, Bükreş şehir merkezi yaklaşık 30 dakika mesafededir. Bükreş’e nasıl gidilir sorusu için bir diğer alternatif ise tren seçeneğidir. Çok daha uzun bir sürede ulaşırsınız ama tren seyahatinde de geze geze gitme şansınız olacaktır.
Vize Gerekiyor mu?
Bükreş vize istiyor mu sorusuna şu şekilde cevap verebiliriz. Eskiden Türk vatandaşları için vize gerekmiyordu ancak durum Romanya’nın Avrupa Birliğine girmesi ile değişti. Günümüzde 2 alternatif vize olanağı mevcuttur. Romanya için çıkarılabilecek özel bir vize vardır ama sadece oraya giriş çıkış yapabilirsiniz. Diğer alternatif ise Şengen vizesidir. Bununla birçok ülkeye giriş çıkış yapma şansınız vardır.
Bükreş’de Nerede, Ne Yenir?
Osmanlı ile olan uzun süreli ilişkiden dolayı mutfaklarımızda da haliyle benzerlikler vardır. Bükreş’te ne yenir dediğinizde, Sarmale dedikleri etli yaprak sarma en meşhur yemekleridir. Ama bir farkla onlar bunu domuz eti ile yapıyor. Şehriye, İşkembe ve Fasulye çorbaları da bizimle paralel giden lezzetleridir. Ama içinde et olan tüm ürünlerde onlar domuz etini tercih ediyorlar.
Bükreş’te nerede ne yenir derseniz; söyleyebileceğimiz ilk mekan Caricu Bere’dir. Tamamen geleneksel yemeklerin olduğu bahçeli bir mekandır. Diğer bilinen ve gidebileceğiniz mekanları da şu şekilde sıralayabiliriz; Manuc Hanu Lui, Van Gogh Cafe, Rembrand Cafe, Dristor Kebap ve Casa Capşa Hotel’in pastanesi.
Bükreş’te Gezilecek Yerler
Modern ve geleneksel mimarinin karışımını göreceğiniz Bükreş’te birbirinden güzel gezilebilecek yerler mevcuttur. Şimdi de gelin bu yerleri listeleyip, kısaca anlatalım.
Parlamento Sarayı: Bükreş’te gezmeye başladığınızda ilk durağınız olarak görkemli bir başlangıç yaparak, Avrupa’nın en büyük, dünyada da Pentagon’dan sonra ikinci en büyük binası olan Parlamento Sarayı’nı gezebilirsiniz. 1983’te Çavuşesku zamanında yapılmış olup, günümüzde belli bir kısmı müze olarak halka açılmıştır.
Kont Drakula Sarayı: Romanya dendiğinde akla ilk gelen tarihi karakter Kont Drakula’dır. Bu gizemli ve korkutucu adamın sarayını gezmekte oldukça heyecanlı bir deneyim olacaktır.
Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi: İşte size Bükreş’te mutlaka gezilmesi gereken yerler listesinin ilk sıralarını alacak bir yer, adeta bir açık hava müzesi. Romanyanın kırsal hayat düzeninin yansıması olan sokakları evleri gezmek sizi zamanda yolculuk hissine götürecektir.
Stravropoleos Manastırı: Günümüzde UNESCO dünya kültür mirasları listesine de seçilmiş olan manastır, 1724 yılında yapılmış olup, iç ve dış mimarisi ile oldukça dikkat çekmektedir.
Cismigui Bahçeleri: 250 yıllık tarihi park, yeşilin yüzlerce tonunu görebileceğiniz gölde kayık turu atabileceğiniz piknik ve keyif yapabileceğiniz Türkçe adıyla Çeşmeciler Parkı keyifli bir mekan.
Saint Anthony Kilisesi: Kont Drakula’nın sarayının hemen yanında bulunan 550 yıllık geçmişe sahip kilise gezilmesi gereken önemli yapılardan biridir.
Bükreş Zafer Takı: Romanya’nın bağımsızlığını ilanının nişanesi diyebileceğimiz bir mermer anıttır. Paris’teki bir kopyası niteliğindedir.
Başkent Bükreş, Herăstrău Parkı, Japon Bahçesi, Cotroceni Sarayı Müzesi, Romanya Ulusal Sanat Müzesi, Romanian Athaneum (Opera Binası), Devrim Hatıra Anıtı, Ulusal Ordu Binası (Cercul Militar National), Üniversite Meydanı, Bükreş’in Fransız Yapıları, Vilacrosse Pasajı, Carol Üniversitesi Kütüphanesi, Komünist Parti Merkez Binası, Eski Ulusal Tiyatro gibi yerleriyle beraber Avrupa’nın en güzel şehri diyebileceğimiz muhteşem bir şehirdir.