Avrupa‘nın en eski şehirlerinden Sırbistan‘ın başkenti Belgrad, doğu ile batının buluştuğu bir coğrafyada yer alıyor. Sırpça ‘Beyaz Şehir’ anlamına gelen şehir, adıyla uyumlu bir şekilde huzurlu, ferah ve aydınlık.
Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada kurulan kent, MÖ 5. yüzyıla uzanan bir geçmişe sahip. Avrupa’nın en eski şehirlerinden Belgrad, kalabalık caddeleri, yaşayan tarihi, lezzetli yemekler sunan restoranları, sokak kahveleri ve renkli gece hayatıyla kendine özgü bir şehir.
Her köşesinde tarihin ve kültürün izlerinin sürülebildiği, muazzam güzellikteki nehirleri, ışıl ışıl mağazaları, geleneksel ve modern yapıların buluştuğu, eğlenceye doyuran Belgrad, Avrupa’nın hızla yükselen şehirlerinden biri.
Zemun, Belgrad
Gardos Tepesi çevresinde kurulan, Belgrad’ın hemen güneyinde yer alan Zemun, Belgrad’ın en eski bölgelerinden biri. Tarih boyunca Roma, Bizans, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun parçası olan bölge, dar sokakları, şirin binaları ve nefes kesen manzaraları ile Tuna Nehri kıyısına doğru açılan güzel bir yerleşim yeri.
Belgrad şehir merkezinde tarihi mimari yapıları, turistik mekanları, birbirinden güzel kafe ve restoranları ile kente gelen ziyaretçilerin uğrak noktalarından olan Zemun, modern yaşamla tarihi geçmişi bütünleştiren bir atmosfere sahip.
Spirta’nın evindeki Zemun Müzesi, Güneş Saat Evi, Jovo Karamat’ın yazlık evi, Icko’nun evi, Orta Çağ kalesinin kalıntıları, Gardos Millenium Kulesi ve eski imparatorluk binası Zemun’un en gözde mimari yapılardan.
Zemun aynı zamanda Uluslararası Mono Drama ve Pandomim Festivali, Uluslararası Karikatür Festivali başta olmak üzere yıl boyunca zengin kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan canlı bir bölge.
Gardoš Kulesi
Zemun’un görsel ve tarihi sembolü olan Gardoš Kulesi aynı zamanda Sibinjanin Janko Kulesi veya Bin Yıl Kulesi olarak da biliniyor. Efsaneye göre Osmanlı askerlerine karşı direnişte meşhur olan Macar kahramanı Janoš Hunyadi bu kulede öldü.
Sibinjanin Janko ismiyle de tanınan Sırp kahramanından ismini alan kule, tarihçilere göre bu olaydan 440 yıl sonra inşa edildi. Kulenin en kabul gören ismi ise Milenyum Kulesi.
Macarlar tarafından inşa edilen kulenin inşası 5 Ağustos 1896’da tamamlandı. Macarların Avrupa’ya yerleştiği 896’dan tam bin yıl sonra tamamlanan kulenin Macarların Avrupa’daki bininci yılını simgelediği düşünülüyor.
Bin Yıl Kulesi, Zemun, Belgrad ve Tuna Nehri’nin muhteşem manzarasını görebileceğiniz, şehirdeki en iyi yer. Bu özelliği ile kule her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Kaynak : yoldaolmak.com
0 Yorum Yapıldı