Türk kahvesi kültür ve geleneği, İstanbul’da kahvehanelerde servis edilmeye başlandığı 16. yüzyıla kadar uzanır. Eşsiz tadı ile koyu sohbetlere eşlik eden, geleneklerimiz arasında son derece önemli yere sahip olan Türk kahvesi hem sağlık açısından hem de sosyallik açısından olumlu etkiler sağlar. Bir fincanında 40 yıllık hatır olan Türk kahvesinin nereden geldiği, nasıl pişirildiği sıklıkla merak konusu olmaktadır. Dünya Türk kahvesi özel gününde Türk kahvesi hakkında önemli bilgileri sizin için ele aldık.
Türk Kahvesi ve UNESCO
Türk kahvesi kültürü ve geleneği 2013 yılında Türkiye adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir. UNESCO miras listesine alınan Türk kahvesi, özel hazırlama tekniklerine sahiptir. Uzun yıllar öncesine dayanan teknikler, günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Kahve hazırlamada kullanılan geleneksel teknikler, aksesuar olarak da yaygın kullanılan cezve, kahve fincan takımları, sunum tepsileri, özel gümüş kahve takımlarının tasarlanmasına ve geliştirilmesine yol açmıştır.
Türk Kahvesi Nasıl Yapılır?
Neredeyse her derde deva olan Türk kahvesi, sağlık açısından önemli rollere sahiptir. İçeriğinde bulunan kafein sayesinde zihnin aktif olarak çalışmasını güçlendirme, uyanık kalmaya yardımcı olma gibi faydaları vardır. Peki, Türk kahvesinin diğer faydaları nelerdir?
- Safra taşını engeller
- Odaklanmayı arttırır
- Uyanık kalmada yardımcı olur
- Yağ yakımını kolaylaştırır
- Tip 2 diyabete yakalanma riskini azaltır
- Depresyona iyi gelir
Türk Kahvesi Tarihçesi
Pişirilme tekniği ile dünya çapında önemli bir lezzet olan Türk kahvesi, mutfak kültürümüzde ve geleneğimizde önemli bir yere sahip. Peki bu zenginliğin kökleri nereye dayanır? Kahvenin tarihinin Arap yarımadasına dayandığı bilinir. İlk bilgiler 10. yy’da bir Arap doktoru olan Rhazes’e uzansa da kullanım MS 575 yıllarında başlar. Bazı araştırmacılara göre kahve adının kahvenin üretim beşiği olan Güneybatı Etiyopya’nın Kaffa şehriyle ilgisinden geldiği tahmin edilmektedir.
Farklı düşüncelere göre ise 15. yüzyılda, Arabistan’ın Yemen ilçesinde kahve yetiştiriliyordu. Arapçada şarap anlamında kullanılan kahva zamanla “kahve”ye dönüşür. Kahve, Yemen’den Mekke ve Medine’ye oradan 15. yy. sonunda seyyahlar vasıtasıyla İran, Mısır, Türkiye ve oradan Avrupa ülkelerine yayıldı. Kahve, yalnızca evlerde değil kahvehanelerde de yaygın bir şekilde içilen bir içecekti. İnsanlar sosyal faaliyet için de kahvehaneleri sık sık ziyaret ederdi. Müşteriler yalnızca kahve içip sohbet etmekle kalmıyordu. Kahve içerken aynı zamanda müzik dinliyor, zeka oyunları oynuyor ve dinleniyorlardı.
Osmanlı’nın Kahve ile Tanışması
Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran olduğu kahveyi 1543 yılında İstanbul’a getirdi ve saray, onun sayesinde kahve ile tanıştı. Türkler tarafından bulunan yeni hazırlama yöntemi sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi ismini aldı. Saray teşkilatına “kahvecibaşı” tahsis edildi. Kahve, günden güne daha fazla önem ve özen arz etmeye başladı. Öyle ki, padişahın içeceği kahvenin suyu bile özel olarak Eyüp tepesi civarındaki Gümüşsuyundan getiriliyordu.
Halkın kahve ile tanışması, İlk olarak Tahtakale’de 1554 yılında açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde gerçekleşti. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı, kısacası güzel vakit geçirilen kahvehaneler ve kahve kültürü, dönemin sosyal yaşamında önemli yere sahip oldu.
Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahvenin tüketimi, günden güne artarak devam etti. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara, misafirlere büyük bir özenle ikram ediliyordu. Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.
Sosyal Hayatta Türk Kahvesi
Türk kahvesi içmek, Türk geleneğinde önemli ve özel bir yere sahiptir. Türk kahvesi içmek bambaşka bir keyfi içinde barındırır. Beraberinde getirdiği dostluk, sevgi ve paylaşım için bir fincan kahveye büyük anlamlar yüklenir. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü bunu en iyi şekilde vurgular. Kahve içmek Türk halkı için o kadar büyük önem taşır ki, dilimizdeki “kahvaltı” kelimesi kahve-altı sözcüklerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır.
Kahve ikramı da dostlukların pekişmesinde önemli bir yere sahiptir. Ev sahibi, özenerek hazırladığı kahve sunumu ile misafirine verdiği değeri gösterir. Evlilik öncesi kız istenirken, gelin adayının damadın ailesine kahve yaparak ikram etmesi de gelenek haline gelmiştir. Kahvenin kabulü ise ikramda bulunanı onurlandırır. Dilimize yerleşen “kahvesi içilir olmak” ve “bir kahveni içerim” deyişleri bunu ifade eder. Bol köpüklü içilen kahveler, en güzel ve koyu sohbetlerin baş mimarı, güzel lezzetidir.
Bol köpüklü Türk kahvesi nasıl yapılır?
Türk kahvesini bol köpüklü yapmak için eklediğiniz içme suyunu oda sıcaklığında değil de soğuk olarak ekleyin.
Türk kahvesi neden önemli?
Türk kahvesi sağlık için faydalı olmakla birlikte daha mutlu ve pozitif sosyal yaşam sağlar.
Türk kahvesi kaç kalori?
Şekersiz bir fincan Türk kahvesi yaklaşık 7 kaloridir. Orta şekerli Türk kahvesi ortalama 17 kalori, şekerli Türk kahvesi ise yaklaşık 42 kaloridir.
Kaynak : iienstitu.com
0 Yorum Yapıldı