Vahşi yaşam, tarih ve eğlenceli yaz tatilini bir araya getiren Güney Afrika’nın muhteşem beşlisi Cape Town, Johannesburg ve Sun City ile Pilanesberg ve Kruger Ulusal Parkları’yla tanışın.
CAPE TOWN
Masa Dağı’nın gölgesinde büyümeye devam eden, muhteşem plajlar, bereketli topraklar ve verimli üzüm bağları ile donanan Cape Town, Afrika’nın en canlı destinasyonlarından biri olarak Cape Town’ın kültür başkentine dönüştü. Afrika, Avrupa ve Asya kültürlerinin etnik bir potada eridiği Cape Town; müzik, mimari ve görsel sanatlar açısından da çok zengin.
Cape Town’da çektiğiniz her manzara fotoğrafında mutlaka kendini gösteren Masa Dağı, bu şehrin en önemli parçası. Hatta Cape Town’lıların şehir içinde yön tarif ederken bile “Dağa doğru ilerle,” veya “Dağın sağına doğru git,” dediklerine şahit olmak mümkün. Uzaklardan bakmak yetmez, günübirlik turlar ile Masa Dağı’na füniküler ile çıkabilir ve şehri kuşbakışı seyredebilirsiniz. Cape Town ile özdeşleşen bir başka önemli simge ise Nelson Mandela.
Mandela’nın sürgünün 27 yılını geçirdiği Robben Adası, şimdilerde bir müze olarak gezilebiliyor. Bir zamanlar hapishane olan ada, günümüzde ders verici bir müzeye dönüştürülmüş. Cape Town’ sahilinden biraz açıkta bulunan Robben Adası Müzesi’ndeki rehberler ise Mandela’nın eski hapishane arkadaşları. Mandela’nın vefatından sonra adaya ilgi yoğun olduğundan, ziyaret etmeden önce biletinizi online olarak almanızda fayda var. Afrika kıtasının güneybatı ucu olan Ümit Burnu mutlaka görmeniz gereken ve doğal güzelliği ile büyüleyen yerlerden. Yarım günlük bir tur ile keşfedebileceğiniz bölgede Boulders Plajı’nda penguenleri görebilir; Scarborough, Kalk Bay ve Simons Town gibi sahil kasabalarını ziyaret edebilirsiniz.
JOHANNESBURG
Her açıdan kontrastlarla dolu olan Johannesburg; canlı, sürekli değişim altında, çok zengin olmasına rağmen bir o kadar da fakir… Zengin ve fakir arasında büyük uçurumlar olan şehir, kusursuz bahçeli malikâneleri ve apartheid döneminin acılarını yansıtan yıkık dökük mahalleleriyle görenleri durup düşünmeye davet ediyor. Ama Johannesburg tüm bu zıtlıklara rağmen, ülkenin en heyecan verici şehri olmayı da başarıyor. Özellikle gelişen müzik sahnesi, zarif mağazalar ve sanat galerileri, şehri bir basamak yukarı çıkarmaya çalışıyor. İnsan eliyle yaratılmış en büyük ormana sahip olan Johannesburg’un güzelliğini yakından görmek için Afrika’nın en uzun binası Carlton Centre’ın tepesine çıkmaya ne dersiniz? Buradan tüm şehri tepeden izleyebilir ve Afrika’nın büyüleyici havasını içinize çekebilirsiniz. Soweto ise Johannesburg’un farklı bir yüzünü gözler önüne seriyor. Güney Afrika’nın kötü şöhretli banliyölerinin ötesinde nasıl bir hayatın akıp gittiğini görmek için, çeşitli turların Soweto’da düzenlediği turlara katılabilirsiniz. Soweto, tarihi öneme sahip bir bölge. Zenciler ve beyazlar arasında yaşanan sorunları takip eden ”Apartheid Dönemi”ne karşı hazırlanan pakt Freedom Charter’ı, buradaki eski zenci kasabası Kliptown’da görebilirsiniz. Eğer tarihe meraklıysanız, Soweto’nun ardından Güney Afrika’nın kara tarihine bir kapı aralayan Apartheid Müzesi’ni de ziyaret etmelisiniz. Apartheid’ın yükselişi ve çöküşünü gözler önüne seren müzede çeşitli multimedya sergilerini gezerken gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız.
SUN CITY
Afrika’nın ana tatil destinasyonlarından biri olan Sun City; oteller, eğlence parkları ve dünya standartlarında eğlence imkânlarıyla benzersiz bir yaz tatili resort’u. Gösterişli ve zengin The Palace of the Lost City Hotel, zarif Cascades Hotel, yılda bir düzenlenen golf müsabakası ”Nedbank Golf Challenge” ve tropik dokunuşlarıyla ”Valley of the Waves” Hotel Sun City’nin sunduğu keyifli konaklama ve eğlence olanaklarından sadece birkaç tanesi. Sun City, özellikle aileler için hem gece hem de gündüz eğlenceli aktiviteler sunuyor. Kabare şovları, casino’lar, safariler ve golf, Afrika’nın en çok tercih edilen yaz tatili lokasyonunda bir araya geliyor. Burası, Güney Afrika’nın en büyük golf destinasyonlarından biri olarak da ön plana çıkıyor. Güney Afrikalı golf efsanesi Gary Player tarafından tasarlanan golf sahaları, her seviyeden golfçüyü memnun edecek kapasitede. Her zaman kaliteli tatil keyfi sunduğu dile getirilen Sun City, Güney Afrika’nın en iyi iki vahşi yaşam alanlarından Pilanesberg ve Madikwe ulusal parklarının yanında bulunuyor.
PILANESBERG ULUSAL PARKI
Güney Afrika’nın en etkileyici vahşi yaşam alanlarından olan Pilanesberg Ulusal Parkı, aynı zamanda en kolay ulaşıma sahip olanlardan da biri. Kalahari Çölü ile Lowveld Bölgesi arasındaki ekolojik açıdan zengin geçiş bölgesinde bulunan park, sıtmanın dokunmadığı bir alanda, vahşi safari hayvanlarını görme şansı sunuyor. Bölgede, bütçe ve ihtiyaçlarınıza uygun çok sayıda konaklama fırsatı da mevcut. Johannesburg’dan sadece üç saatlik bir mesafede bulunan Pilanesberg, kurak ve sulak iki farklı bölgenin kesişiminde olmasından dolayı çok sayıda vahşi hayvanı bu topraklara çekiyor. Burada; Big 5 (aslan, fil, bufalo, leopar ve gergedan), yaban köpeği, roan atı, tsessebe antilobu, sable antilobu ve 360’dan fazla kuş çeşidi görülebiliyor. Parkın alanının küçük olması ve ekolojik zenginliğinin çok olması sebebiyle, doğal yaşam ortamlarında Afrika’nın büyük beşlisine rastlama şansınız da çok yüksek.
KRUGER ULUSAL PARKI
Eğer vahşi yaşamı gözlemlemeyi seviyorsanız, Kruger’in bunu yapmak için dünyadaki en iyi yer olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dünyanın koruma altındaki en ünlü vahşi yasam alanlarından olan Kruger Ulusal Parkı’nda geçirdiğiniz her dakikada vahşi doğanın mucizelerine tanık olabiliyorsunuz. Güney Afrika’daki ulusal parklar arasında en büyüklerden biri olan Kruger, ülkenin kuzeydoğusunda, Mpumalanga ve Limpopo bölgelerinde uzanıyor. Kruger’de 517 adet kuş türü gözlemlemek mümkün. Buna ek olarak Big 5 grubuna giren etkileyici ve büyüleyici vahşi hayvanları da görebiliyorsunuz. Bölgedeki özel arazi sahiplerinin, yapılan anlaşmalarla kendi arazileri etrafındaki koruma çitlerini ve duvarlarını kaldırmaları ile hayvanların özgürce dolaşabileceği ve vahşi doğayla iç içe yaşayabilecekleri bir alan yaratılmış. Kruger Ulusal Parkı’nda yapılan safariler de bu doğada özgürce yaşayan hayvanları yakından gözlemleme şansı sunuyor.
Kaynak: blog.prontotour.com
0 Yorum Yapıldı