Dünyanın en yeşil, en temiz ve en güvenli şehirlerinden birini keşfetmeye hazır mısınız? Kimsenin acelesinin olmadığı, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu ütopya kent Reykjavik’e hoş geldiniz! İzlanda’nın başkenti olan Reykjavik, huzurun ve refahın da başkenti olarak gösteriliyor. Aynı zamanda ülkenin en büyük şehri olan Reykjavik tatil severler arasında da oldukça popüler bir destinasyon. İzlanda’nın ekonomik, idari ve kültürel faaliyetlerinin merkezi olan şehirde ilk kentleşme izlerine dokuzuncu yüzyılda rastlanıyor. 1700’lü yıllarda ticaret merkezi olarak yeniden kurgulanan şehir hızla gelişmeye başlamış. Rengarenk çatıları, denize çıkan dümdüz sokakları ve sakin caddeleriyle Reykjavik’i keşfetmek keyifli olduğu kadar da kolay çünkü şehrin yüz ölçümü oldukça küçük. Hava sıcaklıklarının yıl boyunca sıfıra yakın seyretmesi sebebiyle yerli halk sokaklardan ziyade iç mekanlar tercih etse de, gezginler bu sevimli sokakların tadını çıkartmak istiyor. İskandinavya’nın havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez ama dillere destan Nordic güzelliği Reykjavik halkı için de geçerli. Kadınları çok güzel, erkekleri çok yakışıklı… Hazırsanız İzlanda’nın büyülü başkentiyle ilgili tüm sorularınızı yanıtlayacak rehberimize başlıyoruz; içeceklerinizi alın, kemerlerinizi bağlayın ve en kalın montunuzu giymeyi unutmayın!
İZLANDA’NIN BAŞKENTİ REYKJAVİK NEREDE?
Reykjavik’ten önce İzlanda’nın konumundan bahsetmek daha doğru olur. İzlanda, Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde yer alan bir ada ülkesi. Avrupa Birliği’ne bağlı olan ülke, en yakın komşusu Grönland’dan tam 350 kilometre uzaklıkta. Sosyal ve kültürel anlamda büyük benzerlikler gösterdiği İskandinav komşularına da bir hayli uzak olan İzlanda, doğudaki komşusu Norveç’in 1050 kilometre uzağında. Başkent Reykjavik de İzlanda’nın güneybatısında, Faxa Körfezi’nin güneyinde uzanıyor. Şehirde uluslararası bir havalimanı mevcut ama ülkemizden direkt uçuş bulunmuyor. Aktarmalı uçuşlar mevcut ve bir aktarma yapan uçuşlar ortalama sekiz saat sürüyor.
İSKANDİNAV MİTOLOJİSİ’NİN İZİNDE: İZLANDA REYKVAJİK
Volkanik bir adanın üzerine kurulmuş olan İzlanda, başkentindeki kaplıcalarıyla da ünlü. Reykjavik ilk keşfedildiğinde kentin sıcak su kaynaklarından yükselen su buharından dolayı ismi uzun süre “Puslu Koy” olarak anılmış. Şehrin coğrafi cazibesine kapılan insanlar buraya akın ettiğinden Reykjavik zaman içerisinde kültür sanat şehrine dönüşmüş. Günümüzde İzlanda nüfusunun üçte ikisi burada yaşıyor. Reyjavik, ülkenin merkezi ve dünyaya açılan kapısı olma özelliğini taşıyor. Peki burada turistleri neler bekliyor? Kalabalık plajlardan, gürültülü şehirlerden sıkılan tatil severleri en başta huzur bekliyor. Trafik yok, curcuna yok, yürümekte zorluk çekeceğiniz kaldırımlar yok… Her yer sakin, her yer huzurlu, her yer emrinize amade! En güzel montunuzu giyip şöyle bir İskandinav havası almak ruhunuza iyi gelecek. Şehrin öbür ucuda olduğunu düşündüğünüz mekanlara bile yürüyerek sadece bir saatte ulaşabilirsiniz. Ayrıca kültürel zenginliğin tadını çıkartmak için ziyaret edebileceğiniz pek çok müze bulunuyor. Uğruna belgeseller çekilen, instagram storylerini kasıp kavuran kuzey ışıklarını da Reykjavik’te gözlemleyebilirsiniz. Bunun dışında denizlerin dev memelileri balinaları gözlemlemek için yapılan turlara katılabilirsiniz. Her İskandinav ülkesinde olduğu gibi İzlanda’da da metal müzik yerel müzik saylıyor. Şarkılarında İskandinav mitolojisinin efsanevi metinlerinden esinlenen asi metal guruplarının coşkulu performanslarına tanık olabileceğiniz pek çok bar var. Bu barlarda gündüzün sakin atmosferini dünyanın en sert ezgileriyle dağıtmanız mümkün.
DOĞA VE KÜLTÜR İÇ İÇE: REYKJAVİK GEZİLECEK YERLER:
Doğal güzellikleri ve mimari yapılarıyla ziyaretçileri büyüleyen Reykjavik’te görülmesi gereken pek çok yer var. En önemlilerini bu başlık altında sizler için inceledik…
LAUGAVEGUR CADDESİ
Şehrin kalbi bu caddede atıyor! Restoranlar, cafeler, barlar, hediyelik eşya dükkanları ve çok daha fazlası caddede sağlı sollu sıralanıyor. Sakin trafik, alçak kaldırımlar, yemyeşil ağaçlar, az katlı sevimli binalar… Kısacası tam bir İskandinav caddesi. Kulaklığınızı takıp saatlerce yürümek isteyebileceğiniz türden bir yer.
TJORNİN GÖLETİ
Bu minik gölete rahatça ulaşabilirsiniz çünkü şehir merkezinde bulunuyor. Göletin arkadaş canlısı ördeklerini beslemek insana huzur veriyor. Göletin güney yakasındaki sazlık alanda bulunan kuş cenneti, yumurtaların çatladığı sezon hariç her zaman ziyarete açık.
BANKASTRAETİ CADDESİ
Eski parlamentoya ve başkanın konutuna ev sahipliği yapan Bankastraeti Caddesi, yürüyüş yoluyla sonlanıyor. Cadde üzerindeki ateri müzesi ve punk müzesi de turistlerin dikkatini çeken önemli yerler. Burada Harpa Center’a doğru devam ettiğinizde, Reykjavik’in kurucusu Ingólfur Arnarson anısına yapılan heykel karşınıza çıkıyor. Heykel, Arnarson’u, Viking gemisinin ejderha şekilli baş kısmına dayanmış, elinde göğe bakan bir mızrak tutarken gösteriyor.
HALLGRİMSKİRKJA KİLİSESİ
Ülkenin en dikkat çekici yapılarından biri olan kilise, burnunu göğe dikmiş ve yükselmekte olan bir savaş uçağını andırıyor. 74.5 metre yüksekliğiyle İzlanda’daki en yüksek ikinci yapı konumunda. Hani dümdüz sokakların, yemyeşil bahçelerin ve renkli çatıların göründüğü meşhur Reykjavik fotoğrafları var ya, işte onlar da buradan çekiliyor. Kilisede neredeyse hiç boyama ve süsleme olmamasına rağmen ihtişamlı mimarisiyle Orta Avrupa’nın Gotik kiliseleri kadar gizemli ve korkunç görünüyor.
BLUE LAGOON
İçinde peri kızlarının yıkandığı söylenen Blue Lagoon, gördüğünüzde gözlerinize inanamayacağınız güzellikte bir kaplıca. Su sıcaklığı dört mevsim 37 derece civarında oluyor. İzlanda’da yıllık ortalama sıcaklığın sıfır derece olduğu düşünülürse, bu kaplıcalar çok daha insancıl bir ortam sağlıyor. Blue Lagoo’nu ziyaret etmek için Reykvajik’e geldiğiniz ilk günü tercih edebilirsiniz çünkü havalimanına yalnızca 23 kilometre uzaklıkta.
ULUSAL GALERİ
Sanat galerisi olarak hizmet veren Ulusal Galeri’nin tarzı diğer sanat müzelerine göre biraz farklı. Tüm sergi alanı her dönem farklı bir İzlandalı sanatçının eserlerine ayrılıyor. Gittiğinizde neyle karşılaşacağınız tamamen sürpriz oluyor.
THE PEARL
İnci anlamına gelen The Pearl, farklı mimarisiyle gerçekten inci gibi görünüyor. Yapının en önemli özelliği, içinde kendi ekseni etrafında dönen bir restoran bulunduruyor olması. Dünya genelinde kendi ekseni etrafında dönen restoran sayısı beş. Biraz farklı biraz abes bir yemek deneyimi yaşamak isterseniz ziyaret edebilirsiniz.
İZLANDA ULUSAL MÜZESİ
Reykvajik’te ziyaret etmeniz gereken ilk müzelerden biri de Ulusal Müze. Viking kültürünün ve tarihinin detaylarını öğrenmek, İzlanda’nın kuruluşundan bugününe kadar yaşadıkları hakkında bilgi edinmek için harika bir yer. Tarihe ilgi duymasanız bile sıkılmadan gezebileceğiniz, çok tanrılı dinlerden Hristiyanlık tarihine kadar pek çok şey öğrenme fırsatı yakalayacağınız bu müzeyi mutlaka görmelisiniz.
VİKİNGLER GİBİ BESLENMEK: REYKVAJİK’TE NE YENİR?
Bir ada ülkesi olan İzlanda’nın mutfağındaki temel besinler balık ve deniz ürünleri. Buz gibi suların hüküm sürdüğü kutup denizinde yetişen balıklar yağlı ve lezzetli oluyor. Soğuk havalarda sürekli hareket halinde olan keçi ve koyunlarıyla da dikkat çeken ülke, dünyada et ürünlerinin en taze ve sağlıklı olduğu yerlerden biri olarak biliniyor. İzlandalılar, balığı soğan tuz ve sarımsakla marine ederek fırında pişirmeyi tercih ediyor. Istakoz, okyanus levreği ve somon en çok tüketilen deniz ürünlerinin başında geliyor. Ayrıca ülkede tatlı kültürü de oldukça gelişmiş hatta Randalin isimli ulusal bir tatlıya sahipler. Yapımında tereyağı, reçel, krema, kaymak ve peynir kullanılan Randalin, Reykvajik’ten ayrılmadan önce denemeniz gereken yemeklerin başında geliyor.
HEP Mİ SOĞUK? REYKVAJİK’E NE ZAMAN GİDİLİR?
Kış sıcaklıkları -15 derecenin altına nadiren inse de, Reykvajik genel olarak soğuk bir iklime sahip. Şehir, konumu itibarıyla sert rüzgarlardan etkilenmiyor ve yaz mevsiminde sıcaklıklar 20 dereceye kadar yükseliyor. Şehri gezmek için en ideal dönem ise havanın soğuk değil serin olduğu Temmuz ayı. Bizim tavsiyemiz ise şöyle; hava sıcaklıklarını bir kenara bırakın. En güzel montlarınızı hazırlayın, en sevdiğiniz şarkılardan oluşan bir playlist yapın; kazaklarınızı, botlarınızı, atkılarınızı giyinip kuşanın ve Reykvajik’in büyülü atmosferine kendinizi bırakın. Reykvajik, gittiğinize asla pişman olmayacağınız bir şehir.
Kaynak:blog.prontotour.com
0 Yorum Yapıldı