Kendi kendinize veya bir dostunuzla; tüm stresinizi çıplak ayaklarınızla kumda bırakıp, antik manzara eşliğinde denize girebileceğiniz şahane bir önerim var: Kaş’ta gezilecek yerler.
Kaş’ta gezilecek yerler tahmin edemeyeceğiniz kadar fazladır. Kaşta tatil eğer imkan dahilindeyse o imkanın peşinden hiç düşünmeden koşmaya değecek harika bir deneyim. Kaş deneyimimde; insan ruhunun sadece estetik ve kültürel anlamda, damağında kalan tatları anlatmaya çalışsam, ciddi bir kitap çalışmasına girmem gerekir. Sizlere tekrarı için kendime söz verdiğim ve bu sözümü kesinlikle tutacağım Kaş’ta görülmesi gereken yerleri anlatmak istiyorum.
Patara Plajı
Tabiki rotanızın öncelik sıralaması sizin istekleriniz doğrultusunda gelişecektir. Ancak ben her yeni gelenin yaptığı gibi önce en etkili stresle veda yöntemi olan denize girme etkinliğini tercih ettim ve Kaş’ın en uzun ve ipekvari kuma sahip plajını tercih ettim. Böylece kendime, diğer kültürel gezilerim için harika bir mental zemin oluşturdum.
Patara Antik Kenti
Denizaşırı ilişkilerini ticaretle harmanlayıp, medeniyetlerini çağdaşlarının çok ötesine taşıyan Likyalıların yönetimsel olarak demokrasiye yakın, karar meclisinin toplantı adresi olan ihtişamlı kent Patara… Diğer Likya kentleri arasında ticaretin başlangıç noktası olduğu için bir nevi antik emtia borsası merkezine dönüşen Patara,meclisteki en önemli oya sahip olan şehir devletiydi. Coğrafya kader ise Patara bunun ekmeğini her dönem yemeyi en iyi şekilde bilmiş. Öyle ki medeniyetinin eserleri, kalitesi ve coğrafi olarak da korunması sebebiyle çoğu ayakta karşılayabiliyor ziyaretçilerini. Kaş’ta gezilecek antik yerler; Xanthos Vadisini, denize harika bir sunum ile tanıtan Patara ile başlar.
Kum Tepeleri
Kum tepeleri; bir tutam Dubai çöl atmosferi, bir tutam Kemal Sunal “Sabuha” klibi tadı almak isteyenlerin uğrak yerlerinden. Sıkı Yeşilçamcılar dikkat kesilirse burada birçok sahne yakalayabilir.
Antiphellos
Medeniyetlerin zenginliklerinin en büyük kaynağının, farklı medeniyetlerle kurdukları iletişime bağlı olduğu, milattan önce de bilinen bir gerçektir. Bu yüzden, liman kenti olarak hüküm süren medeniyetler, refahtan payını her zaman, ziyadesiyle almış ancak hepsinin makus talihi de bu zenginliğe bağlı olarak, istila edilmek olmuş. Bu durumdan Antiphellos da nasibini almış. Günümüze, en az hasar alan eseri olarak amfi tiyatroları kalmış. Gün batımına doğru, en güzel fotoğraf açısını arayan like avcılarının istilasına uğrayan amfi tiyatro, denize doğru harika bir görüş açısı sunduğu için kuvvetli bir çekim alanı var.
Kaş Uzun Çarşı
Jumbalı evlerin, ahenkli dans pisti olan taş sokaklarında yürüdükçe, yirmi birinci yüzyıldan geriye doğru şahane bir yolculuk vaadeden başka bir çarşı yeryüzünde mevcut değildir sanırım. Çarşının başlangıcında günümüzde iken; yolun sonunda bir anda kendinizi milattan sonra 400’de bir kralın ebedi istirahatgahının başında görüyorsunuz. Yeryüzünde bu kültürel konforu sunabilecek pek az çarşı var hiç kuşkusuz. Kaş’ta gezilecek tarihi yerlere biraz da sinema seti tadında örnek gösterilebilecek harika bir mekan.
Kaputaş Plajı
Zamanım, beni sadece ekim ve mayıs aylarına sıkıştırıyor olsaydı Kaş’ta gezilecek en güzel yerler listemin başında Kaputaş Plajı olurdu. Sebebi şöyle ki Kaputaş Plajı çok değerli ve masalsı güzelliğine 150 – 200 metre civarı bir sınır getirmiş. Sağı ve solu dik kayalıklarla kıskaca alınmış bu yüzden tatilcilerin yoğun istilasına maruz kaldığı dönemlerde tarafımca ve hatta plajın kendince de pek tavsiye edilmez. Hele mesafenin ziyadesiyle önemli olduğu günümüzde bu hassasiyet iki kat artıyor.
Sualtı Dalış
Kaş, belki de Artvin’den Hatay’a değin sahilleri hiç eksik olmayan coğrafyamızın en güzel dalış noktası. Bu tespiti; Ayvalık, Didim, Karaburun vb noktalarda dalışı deneyimlemiş birisi olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hiç bir tecrübeye sahip olmanıza gerek olmaksızın su altı yaşamına misafir olmanıza yardım edecek bir çok kulüp Kaş’ta sizleri bekliyor. Var ise mutlaka ön yargılarınızı yenip, dalış hocalarının talimatlarını dikkatle takip ederek bu deneyimi yaşamanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Yani, ilk defa dalış sporuyla selamlaşacak olsaydım bunu muhakkak Kaş’ta yapmak isterdim. O yüzden Kaş’ta gezilecek yerlere her zaman ayakkabı ile değil bazen de paletle gitmeniz gerekebilir.
Tabiki de Kaş’ta gezip göreceğiniz tatlar, dokular, varlıklar bunlarla sınırlı değil. Ancak size anlattığım bu rotaların, ara duraklarında göreceğiniz bir sürü güzel nokta olduğunu söyleyip; gerisini kendi keşfinize bırakıyorum. Ruhunuzun tat duvarına şahane bir çentik atacağına inandığım Kaş gezisinde size de harika vakitler diliyorum.