Minsk’de Görmeniz Gereken 5 Yer

Avrupa’nın sanat ve kültür başkentleri arasında bulunan Minsk, birbirinden eşsiz koleksiyonların sergilendiği sanat galerileri, müzeleri ve kütüphaneleriyle konuklarına sanatla iç içe bir seyahat fırsatı sunuyor. Trafik karmaşasından, gürültüden ve stresten uzak keyifli bir tatil yapmak isteyenleri cezbeden bu şehirde, kendinizi doğanın ve sanatın kollarına bırakın. Parkları, doğal güzellikleri, kültürel dokusu, gece hayatı ve sanatsal etkinlikleriyle kendine hayran bırakan bu şehir, Belarus (Beyaz Rusya)’un ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun başkenti unvanına da sahip.   1. Aziz Simon ve Helena Kilisesi Yapımında kullanılan kırmızı renkli tuğlalar nedeniyle Kırmızı Tuğla Kilisesi olarak da bilinen Aziz Simon ve Helena Kilisesi, 1905-1910 yılları arasında inşa edildi. Savaş döneminde kültürel faaliyetler için kullanılan bu ibadethane, kilisenin yapımına maddi destekte bulunan Edward Woynillowicz’in hayatını kaybeden iki çocuğunun adını taşıyor. 2. Gözyaşı Adası Svislac Nehri üzerinde yer alan yapay bir ada olan Gözyaşı Adası (Island of Tears), bir köprü aracılığıyla şehrin tarihi bölgesi olarak ünlenen Trinity Bölgesi’ne bağlanıyor. Bu adada yer alan ve 1979-1988 yılları arasında Afganistan’da hayatını kaybeden askerler anısına inşa edilen […]

Minsk’de Görmeniz Gereken 5 Yer

Avrupa’nın sanat ve kültür başkentleri arasında bulunan Minsk, birbirinden eşsiz koleksiyonların sergilendiği sanat galerileri, müzeleri ve kütüphaneleriyle konuklarına sanatla iç içe bir seyahat fırsatı sunuyor. Trafik karmaşasından, gürültüden ve stresten uzak keyifli bir tatil yapmak isteyenleri cezbeden bu şehirde, kendinizi doğanın ve sanatın kollarına bırakın. Parkları, doğal güzellikleri, kültürel dokusu, gece hayatı ve sanatsal etkinlikleriyle kendine hayran bırakan bu şehir, Belarus (Beyaz Rusya)’un ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun başkenti unvanına da sahip.

 

1. Aziz Simon ve Helena Kilisesi

Yapımında kullanılan kırmızı renkli tuğlalar nedeniyle Kırmızı Tuğla Kilisesi olarak da bilinen Aziz Simon ve Helena Kilisesi, 1905-1910 yılları arasında inşa edildi. Savaş döneminde kültürel faaliyetler için kullanılan bu ibadethane, kilisenin yapımına maddi destekte bulunan Edward Woynillowicz’in hayatını kaybeden iki çocuğunun adını taşıyor.

2. Gözyaşı Adası

Svislac Nehri üzerinde yer alan yapay bir ada olan Gözyaşı Adası (Island of Tears), bir köprü aracılığıyla şehrin tarihi bölgesi olarak ünlenen Trinity Bölgesi’ne bağlanıyor. Bu adada yer alan ve 1979-1988 yılları arasında Afganistan’da hayatını kaybeden askerler anısına inşa edilen şapel ise adanın en çok ziyaret edilen yerlerinden.

3. Zafer Meydanı

Bağımsızlık Bulvarı ile Zakharau Caddesi’nin kesişim noktasında konumlanan Zafer Meydanı (Victory Square), şehrin en kalabalık ve hareketli noktalarından. Ortasında Sovyet döneminde ordunun verdiği Zafer Nişanı’nın bir kopyası yer alan bu meydan, şehrin sembol yerlerinden biri.

4. Belarus Ulusal Sanat Müzesi

İçinde 30 binden fazla eser, 6 farklı koleksiyonun yanı sıra sanal sergiler ve çeşitli kültür sanat etkinlikleri düzenlenen Belarus Ulusal Sanat Müzesi (National Art Museum of the Republic of Belarus), 1939 yılından bu yana açık. Uzun yıllar sanat galerisi olarak kullanılan 1957 yılından bu yana da müze statüsüne kavuşan bu mekan, Lenin Caddesi üzerinde yer alıyor.

5. Kutsal Ruh Katedrali

Barok tarzı muhteşem mimarisiyle görenleri kendine hayran bırakan Kutsal Ruh Katedrali (Holy Spirit Cathedral), 1633 ve 1642 yılları arasında inşa edildi. Baroernadine rahipleri için yaptırılan bu katedral, bir yangın sonucunda hasar görünce, Bolşevik dönemine dek kapalı kalmış ama günümüzde restore edilerek yeniden ziyarete açıldı.

Zengin kültürel dokusu, sanata yön veren köklü yapısı ve enfes doğasının yanı sıra samimi ve misafirperver insanlarıyla da cezbedici bir imaj oluşturan bu şehri mutlaka keşfetmelisiniz.

Kaynak: turna.com

Benzer Yazılar

Almanya Berlin Gezi Rehberi: Unutulmaz Deneyimler ve İpuçları

Avrupa 3 hafta önce

Almanya’nın başkenti Berlin’e yolculuk planlıyorsanız, bu gezi rehberi tam size göre! Ulaşım ipuçları, lezzet durakları, sanat ve eğlence önerileri burada. Berlin’e gidmeden önce mutlaka okuyun!

İspanya Gezi Rehberi

Avrupa 1 yıl önce

İspanya, Batı Avrupa’da İber Yarımadası’nda yer alan bir ülkedir. Ülke 17 özerk bölgeye ayrılmıştır. Başkent Madrid, Kraliyet Sarayı’na ve Avrupalı ​​ustaların eserlerinin sergilendiği Prado müzesine ev sahipliği yapmaktadır. Segovia’da bir orta çağ kalesini ve bozulmamış bir Roma su kemerini ziyaret edebilirsiniz. Katalonya‘nın başkenti Barselona, ​​Sagrada Fam kilisesi de dahil olmak üzere Antoni Gaud’un simge yapılarıyla tanınır. Granada İspanya’da Granada’yı ziyaret ediyorsanız, seyahatinizi muhtemelen Mart-Mayıs ayları için planlamak isteyebilirsiniz. Bu, şehrin ikliminin en rahat olduğu zamandır ve çeşitli etkinlik ve aktivitelerin keyfini çıkarabilirsiniz. Şehri kendi başınıza keşfetmek istiyorsanız, araç kiralayabilir ya da yerel rehberlerin eşliğinde Granada gezisi yapabilirsiniz. Bu şehir, Alhambra adı verilen muhteşem bir saray kompleksine ev sahipliği yapmaktadır. Yeşil, huzurlu bahçeleri, görkemli çeşmeler ve beyaz çakıllı bir yolla çevrilidir. Granada’nın zengin tarihi, Hristiyan ve İslami tarzların bir karışımı olan mimarisine yansır. Granada’nın Eski Kenti Granada’nın Eski Kenti ziyaret etmek için güzel bir yerdir. Bu bölge, orta çağ sokak planını ve dolambaçlı, dar sokaklarını koruyarak UNESCO Dünya Mirası Listesi‘negirmiştir. Burada […]

İspanya Madrid Gezilecek Yerler Listesi

Avrupa 2 yıl önce

İspanya Madrid gezi rehberimizde size bu ülkede de keşfedecek birçok fırsat olduğunu anlatmaya çalışacağız. İspanya Madrid hiç uyumayan bir şehir olmasıyla da öne çıkan bir şehir olan İspanya’nın başkentinin tadını çıkarmanıza yardımcı olacaktır. En canlı mahallelerinin sokaklarında kaybolmak, müzeleri gezmek, merkezde alışveriş yapmak veya yeşil alanlarında dolaşarak dinlenmek için mükemmel olan Madrid, hem kaçmak hem de mükemmel gastronomisinin tadını çıkarmak için ideal bir şehir. Ya pazarlarından birinde ya da en ünlü yerlerinden geçen bir tapas güzergahında kaçamak yapmak için! Şehir sonsuz deneyimler sunsa da, El Escorial gibi ona en yakın harikalardan birine bir gezi yapmak isterseniz uzatabileceğiniz başlıca turistik mekanları tanımanın 3 ila 4 gün sürdüğünü düşünüyoruz. Puerta del Sol Başkente yapılan mükemmel bir ziyaret, genellikle tarihi Chocolatería San Ginés’de kahvaltıda yemek çubuklu lezzetli bir sıcak çikolata veya La Mallorquina’da ev yapımı bir Napoliten ile başlar ve ardından Puerta del Sol’a yaklaşır. Günün 24 saati açık olan bu geniş alandaki en sembolik yer, […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele

Web sitemiz, gezinme deneyiminizi ve ilgili bilgileri sağlamak için çerezleri kullanır. Web sitemizi kullanmaya devam etmeden önce, şunları kabul etmiş olursunuz.