Perge Antik Kenti, onu diğer antik kentlerden farklı kılan özgün bir mimariye ve şehir planlamasına sahiptir. Antik kentlere ilginiz varsa burayı ziyaret etmelisiniz. Tarih meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir UNESCO Dünya Mirası Alanıdır. Seyahatiniz de Roma Hamamları, Helenistik Kapı, Hadrian Nymphaeum ve Sütunlu Cadde’nin tadını çıkarabilirsiniz.
Roma Hamamları
Perge’nin antik Roma Hamamları, Türkiye’nin en iyi korunmuş Roma hamamlarından biridir. Pencereleri güneye bakan bir dizi odadan oluşurlar. Her birinin soğuk su tutan bir Frigidarium ve ılık su tutan bir Tepidarium vardı. Hamamın duvarları ince mermer levhalarla kaplı olup, günümüzde de görülebilmektedir. Merkezi bir kazan dairesi, levhaların altındaki havayı ısıtarak sıcak ve soğuk su sağlıyordu.
Perge, ilk olarak M.Ö 188 civarında Romalılar tarafından işgal edildi. M.Ö 129’da şehir, Asya eyaletine dahil edildi. Daha sonra 1392 yılında Selçuklular, son olarak da Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. Antik kent, zamanın tahribatına rağmen hala dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çekmektedir. Bugün, birkaç arkeolojik kalıntıya sahiptir ve arkeologlar daha fazlasını ortaya çıkarmaya devam etmektedir.
Helenistik Kapı
Perge, Helenistik dönemden beri Pamfilya bölgesinin önemli bir kenti olmuştur. Bu dönemde bölge, bölgenin egemenliği için savaşan Ptolemaioslar ve Seleukoslar gibi birkaç çatışan güç gördü. Savaştan sonra Ptolemaioslar bölgeden çekilirken, Seleukoslar Pamfilya bölgesinde Bergama adında bir krallık kurdular. Sonuç olarak, şehir istikrarlı bir çevre geliştiremedi.
Helenistik Kapı, Perge antik kentinin sağ tarafında yer almaktadır. Arkeologlar düşen sütunların çoğunu yeniden diktikleri için site iyi korunmuştur. Sütunlu meydanın ortasındaki dairesel yapı muhtemelen bir tapınak ya da dini bir çeşme işlevi görüyordu.
Hadrian’ın perisi
Perge, bir zamanlar Anadolu’da önemli bir Yunan kentiydi. Eski Pamfilya Secunda eyaletinin başkentiydi ve şimdi Türkiye’deki Antalya ilinin bir parçası. Bugün, şehir geniş bir arkeolojik alana ev sahipliği yapıyor.
Nymphaeum eski bir kuyunun üzerine inşa edilmiştir. Alınlığın altındaki nişte bir zamanlar antik bir Artemis heykelinin durduğuna inanılmaktadır. Nymphaeum ayrıca Septimius Severus ve Julia Domna’nın heykellerini de içerir. Bu kadınların heykelleri, periyi inşa etmek için parayı bağışlayan rahibe Paulina ile bağlantılıdır. İmparatorluk ailesinin diğer heykellerinin antik kentteki diğer nişlerde yer aldığına inanılıyor.
Perge Antik Kenti’ni ziyaret ediyorsanız, Hadrian nymphaium’u ziyaret etmek için harika bir yerdir. M.S 122 civarında inşa edilmiş ve birçok heykelle süslenmiştir. U şeklinde bir plan üzerine inşa edilmiş ve iki girişi vardı. Ayrıca, Cecilius heykeli ile dekoratif bir cepheye sahipti. İlginç bir şekilde, bölgeyi ziyaret ederseniz bu heykeli hala görebilirsiniz.
Sütunlu Cadde/Sokak
Perge Antik Kenti’ndeki Sütunlu Sokak, antik kentin merkezini oluşturuyor. Cadde M.S 106 civarında inşa edilmiştir. Bu sütunlu caddenin mimarisi, anayolu kaplayan mermer kaplı sütunlarla standart Roma düzenini takip eder. Dükkanlara erişim sağlayan revaklarla kaplıdır. Sütunlu cadde, Hadrian döneminde (M.S 130-150) inşa edilmiş bir zafer çeşmesi olan Nymphaeum’a ev sahipliği yapmaktadır. Nymphaeum’da Bizans kalıntıları da bulunur ve akropolde 450 yıllık bir fıstık ağacı bulunur.
Perge antik kentine Antalya kentinden ulaşmak kolaydır. Şehir merkezinde duran AntRay tramvayı da dahil olmak üzere oraya ulaşmanın birkaç yolu var. Ayrıca taksiye binebilirsiniz. Perge’ye bir taksi yolculuğu yaklaşık 100 TL’ye mal olacak.
Roma Tiyatrosu
Perge Antik Kenti’ndeki Roma Tiyatrosu, binden fazla kişiyi ağırlayan muhteşem bir yapıdır. Aslen Yunandı ve daha sonra Roma tarzında genişletildi. Duvarlarında Dionysos ve diğer tanrıların sahneleri işlenmiştir. Latince at ve patika kelimelerinden sonra Hipodrom olarak da bilinir. 12.000 koltuk kapasiteli olarak inşa edilmiştir.
Tiyatro Perge merkezinin batısında yer almaktadır. T1B tramvayına binip kısa bir mesafedeki Aksu’da inerek ulaşabilirsiniz. Alternatif olarak siteye yürüyerek gidebilirsiniz. Tiyatro, arkeolojik alanın geri kalanından modern bir yolla ayrılmıştır.