Türk Hava Yolları’nın, “ Sabiha Gökçen’den Anadolujet yurtdışına açılıyor” açıklamasını nasıl okumak gerekir?
THY’nin Sabiha Gökçen’den çekilmesi mi yoksa Anadolujet’in gelişim hamlesi olarak mı?
Bayrak taşıyıcımız THY’nin vazgeçtiği yer, Anadolu’da herhangi bir havalimanı değil!
Sabiha Gökçen Havalimanı, Türkiye’nin toplam yolcu sayısı açısından ikinci büyük, iç hat yolcu sayısı açısından en büyük havalimanı…
Üstelik bunu; tek pistle, gece belirli saatlerde o pisti kapatıp bakım yaparak başaran bir havalimanı…
Açıldığı ilk yıl sadece 47 bin yolcunun kullandığı ancak 2018 yılını 35 milyon yolcu ile kapatan bir havalimanı…
Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasından sonra, şehir havalimanı ünvanını alan, albenisi ve dolayısıyla potansiyeli giderek artan bir havalimanı…
İstanbul Havalimanı’nın açılması ile yıldızı parlayan ve iyi bir alternatiften, ilk tercih durumuna gelen bir havalimanı…
THY, belki ikinci pist ile birlikte çok iyi bir potansiyel yakalayacağı işte böyle bir havalimanından, “Anadolujet yurtdışına açılıyor” diye üç cümle açıklama yaparak çekiliyor. Tamamı ekonomi sınıfında low cost hizmet verecek alt markası Anadolujet’e, CIP lounge’larını da bırakarak üstelik…
Belli ki THY, Sabiha Gökçen’de iki kez rekabette baş edemediği Pegasus’a bir kez daha yenilmiş ancak bunu açık etmek yerine, Anadolujet üzerinden algı oyununa girmeyi tercih etmişti.
Aksini düşünelim, her şey yolunda gidiyorduysa, kar ediyorduysa, doluluk oranlarından memnunduysa THY Sabiha Gökçen’den neden çekildi?
Bu sorunun cevabını veren oldu mu?
Sanırım olmadı…
Ayrıca Anadolujet açıklamasının zamanlamasını da, Sabiha Gökçen’de pist kapandığı gün resmi otoritelerin başındakiler dahil, hem İstanbul Havalimanı tarafının hem de THY kanadının sosyal medya mesajlarını da iyi okumak gerekir.
O gün açıkça, “Uçak pistten çıktığı için elindeki tek pisti de kapanan ve bu sebeple uçakların inemediği Sabiha Gökçen Havalimanı’nı THY de terk ediyor” algısı yaratılmak istendi.
Bu algı ile birlikte anlamsız şekilde, havacılıkta tarafgirlik ortaya çıktı.
Bir tarafta İstanbul Havalimanı ve THY…
Diğer tarafta Sabiha Gökçen Havalimanı ve Pegasus Havayolları…
Son günlerde medyanın büyük bölümünün de bu algı operasyonunda İstanbul Havalimanı ve THY tarafında kaldığını ve yapılan haberlerin karşı yakayı yıpratma amacı taşıdığını izliyorum.
THY uçağının Nijerya’da yanlış piste inişine sessiz kalan, sert iniş yapan THY uçağının kullanılamaz hale geldiğini görmeyen, daha öncesinde İstanbul Havalimanı’ndataksi sırasında uçağın kanadının direği devirdiğini, bir başka THY uçağının iniş takımlarının apronda alev aldığını görmeyen, görse de yazamayan basının, Sabiha Gökçen’de pistten çıkan Pegasus Havayolları uçağını nasıl dillerine doladıklarını ve manşetlere çektiklerini gördük. Hatta, bir yıl önce Trabzon’da yaşanan pistten çıkma hadisesinin de, olaya ilişkin yeni bir gelişme olmamasına rağmen, Hürriyet gazetesinde temcit pilavı gibi önümüze getirilmesinin THY-Ahmet Hakan ilişkisinin bir sonucu olduğunu görmek için alim olmaya gerek yok. Biliyoruz ki, THY ile ilgili negatif haberlerde Ahmet Hakan hep savunma tarafında kalıyor ve tamamen duygusal sebeplerle(!) her iddiayı can hıraş savuşturma çabasına giriyor. Şimdi Ahmet Hakan’ın başında olduğu Hürriyet gazetesinin Sabiha Gökçen ve Pegasus ile ilgili haberlerini dikkatle izleyin… Sabah Gazetesi ve Ahaber’i de bu ittifak içerisinde değerlendirerek izleyin… Sanki Sabiha Gökçen ve Pegasus düşman kuvvetleriymiş gibi, onların aleyhine olan en küçük bir fırsatı değerlendirecekler, tekmili birden karşı yakaya saldıracaklar…
Anadolujet konusuna dönersek…
THY, Anadolujet ile nasıl bir iş modeli benimseyecek, Pegasus ile rekabette THY kalitesine mi yakın duracak yoksa tamamen düşük maliyet mantığı ile mi hareket edecek?
57 uçak olarak belirlenen filo hedefine ne kadar sürede ulaşılacak, uçak tipleri ne olacak?
Sunexpress ile wetlease anlaşması devam edecek mi yoksa THY kendi ekip ve uçakları ile mi operasyona devam edecek?
Bu soruların cevaplarına ilişkin henüz bir açıklama gelmedi ama o cevaplar Anadolujet ile Pegasus rekabeti için belirleyici olacak. Ancak şu bir gerçek ki, Anadolujet’in işi hiç kolay olmayacak. Eşit rekabet koşulları sağlandığı takdirde Pegasus’un; low cost deneyimi, pazar hakimiyeti, yönetilme şekli, filo büyüklüğü ve düşük maliyet gibi kalemler sayesinde rekabette bir adım önde olacağı aşikar…
Kaynak : Airporthaber.com