Hırvatistan’ın 3 bin 600 kilometrelik sahil şeridinin inci tanesi gibi parıldayan kısmı olan Dalmaçya kıyıları sadece muhteşem plajları ile tanınmıyor. Kireçtaşı kayalıklarının derinlerden yükselip su yüzüne çıktığı görüntüler, çarpıcı gün batımları, hayal gibi manzaralar, görkemli Orta Çağ mimarisi ve filmlere dekor olan mekânlar da onu çekici yapan etkenler.
SEVİMLİ BAŞKENT: ZAGREB
Hırvatistan’ın başkenti olan Zagreb şehri ise ülkenin her açıdan merkezi. Kozmopolit bir kültürel hayatın olduğu Zagreb doğal güzelliklerinin yanı sıra özellikle 19. yüzyıla ait mimarisiyle dikkat çekiyor. Bu yüzden özellikle Zagreb Katedrali, şehrin sembolü St. Mark Kilisesi, Lotrscak Kilisesi, St. Catherine Kilisesi mutlaka görülmeli dediğimiz yapılar. Ayrıca Mirogoj Park Mezarlığı ve Ortaçağdan beri kurulmaya devam eden Dolac pazarı da kesinlikle listeye alınmalı. İlk durak Opatija, Adriyatik Denizi’ndeki Dalmaçya kıyılarına yerleşmiş muhteşem bir sahil kasabası. Özellikle 19. yüzyılda bir sağlık beldesi olan kente iyileşmek için gelen ünlülerin sayısı azımsanacak gibi değil. Bugün de dünyanın her yerinden turistleri ağırlayan Opatija, daracık sokakları ve zengin tarihiyle etkileyici. Opatija’dan dilerseniz ekstra olarak Istria Yarımadası Turu’na katılabilirsiniz. Tur süresince 2 bin yıllık tarihi olan Rovinj şehrini ya da Roma’daki Colosseum’un küçük bir kopyası niteliğindeki Pula Arena’ya sahip olan Pula gibi turizm cennetlerini görebilirsiniz. Bu arada hatırlatalım, Istria Yarımadası’nda nüfusun yüzde 10’unu İtalyanlar oluşturuyor. Bu nedenle İtalyan etkisinin hissedildiği bir yarımada.
ZADAR, EN GÜZEL ŞEHİRLERİNDEN BİRİ
Opatija’dan Zadar’a doğru giderken Rijeka liman şehrini görebilir, panoramik bir şehir turu ile en güzel yerlerini keşfedebilirsiniz. Ardından tarihi ve kültürel eserlerle dolu üç bin yaşındaki muhteşem şehir Zadar’da bir gecelik bir mola vermeye ne dersiniz? Yüzyıllar boyunca Dalmaçya kıyılarının başkenti olmuş bu şehir, ilk Hırvat romanı ve Hırvat dilinde gazetelerin çıktığı yer olarak tanınıyor. Şehirde görülecek yerler arasında St.Donatus Kilisesi, St Anastasia Kilisesi, Roma tarzı bazilikalar, bir zamanlar Ortaçağ kentinin kapısı olan Toprak Kapısı ve özellikle Osmanlı saldırılarına karşı şehri koruyan surlar bulunuyor. Bu şehirde gün batımını izlemeyi unutmayın. Neden mi? Çünkü ünlü yönetmen Alfred Hitchcock için burası, dünyanın en güzel gün batımına sahip şehir.
GÖRÜR GÖRMEZ AŞIK OLUNACAK ŞEHİRLER: SİBENİK VE SPLİT
Sibenik. Pek çok farklı krallık ve imparatorluğun altında yaşamış olan Sibenik’te UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan çok sayıda tarihi yapı var. Adriyatik’te Dalmaçya kıyılarının belki de en eski Hırvat kasabası denebilir. Bugün bile otantik havasını hissedebilirsiniz bu şehrin. Sibenik’ten sonra dünyanın her yerinden pek çok turistin ziyaret ettiği Split var sırada. MS 305’te, İmparator Diocletian, geri kalan günlerini nereye harcayacağına karar verir ve evini Dalmaçya kıyılarının kalbinde inşa etmeyi seçer ve Split’e kurar şehrini. İşte bu yüzden Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’den sonra ülkenin en büyük 2’nci şehri olan Split’te UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan pek çok eser var: Diocletian Sarayı, St.Domnius Katedrali, Diocletian Mozolesi, Jüpiter Tapınağı… Bölgeye özgü daracık sokaklar ve taş evler arasında yapacağınız yürüyüş ve Akdeniz’in canlılığını hissedeceğiniz şirin cafe ve restoranlarda vereceğiniz molalar da sizi mutlu edecek. Split’te kalırken dilerseniz tam günlük Mostar-Poçitel ya da Krka Milli Park turuna katılabilirsiniz. Özellikle Poçitel tarihi dokusuyla dikkat çekici ve Türk köyü olarak da biliniyor ve burada çok sayıda 16. yüzyıl Osmanlı eserleri bulunuyor. Mimar Hayreddin tarafından 1557’de inşa edilen Mostar Köprüsü ise görülmesi gereken bir Osmanlı şaheseri. Diğer tam günlük tur ise Hırvatistan’ın en büyük milli parklarından biri olan Krka’ya. Bu tur, şelaleler, göletler ve yeşilin onlarca tonu içinde doğayla bütünleşmek için birebir.
ADRİYATİK’İN İNCİSİ DUBROVNİK İÇİN EN GÜZEL ZAMAN
Dalmaçya kıyıları denince aklınıza hemen Game of Thrones dizisi gelebilir. Dizinin çekildiği mekânlara yapılan yürüyüş turları çok popüler ama siz bölgenin bu özel şehrini özellikle turist akınlarından uzakta bir mevsimde ziyaret ederseniz çok keyif alabilirsiniz. Muhteşem surlarla çevrili Dubrovnik’te özellikle dünyanın en eski eczanesine de ev sahipliği yapan Francis Manastırı’nı ve yanı sıra Rector Sarayı, Onofrio Çeşmesi, Orlando Heykeli ve şehir kapıları gezi listenizde olmalı. Muhteşem Dalmaçya sahillerinin bu efsanevi şehrinden ünlü yazar George Bernard Shaw da söz eder ve “Dünya’da cennet arayanlar Dubrovnik’e gelmeli” der. Dubrovnik’ten sonra son yılların popüler rotalarından Budva-Kotor var sırada. En güzel Instagram karelerinin yakalandığı Karadağ’ın Kotor şehrindeki tepelere çıkış biraz zahmetli ama sonuca değer. Kotor’un tarihi eski şehrinde görülmesi gereken yerler ise Trifon Katedrali, Oruzja Meydanı, St.Luke ve St. Nikola Kiliseleri ve özellikle St.Mary Kilisesi’nin kapısında yer alan rölyeflerdir. Muhteşem Dalmaçya Kıyıları turunda son durağınız ise Budva olacak. Bu şehrin yakınlarındaki çekici St. Stefan adası bölgenin Hawaii’si olarak adlandırılıyor. Pırıl pırıl bir deniz ve 2 bin 500 yıllık tarihi var.