İnsan arkadaşlık arzusu için kendini sınırsız hissedebilir, ancak araştırmalar sosyal sermayemizin sınırlı olduğunu gösteriyor. Bir seferde sadece belirli sayıda ilişki yaşayabiliriz. Sosyal bilimciler, insanların sosyal ağlarının boyutunu ölçerek pek çok kez bunu kanıtladılar.
Ne var ki ağlarımız geniş olabilir, ama iç çemberimiz çok daha küçük olma eğilimindedir.
2011’deki bir araştırmaya göre ortalama bir insan 10 ila 20 kişiye güveniyor. Ayrıca bu sayı zamanla daralıyor da olabilir. Mesela
başka bir araştırma 1985’ten 2004’e kadar, insanların sahip oldukları sırdaş sayısı üçten ikiye düşmüş. Bu hem üzücü hem de sonuç niteliğinde çünkü
bir diğer araştırma güçlü sosyal ilişkileri olan insanların, sahip olmayanlara göre daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu söylüyor.
Öyleyse sosyal hayatınızı hareketlendirmelisiniz. Peki sosyal yaşamınız eksikse ne yapmalısınız? Burada da araştırmalar öğreticidir. Başlangıç olarak, alçakgönüllü birini tanıdıktan sonra onun sizden uzaklaşmasını izin vermeyin ya da ondan vazgeçmeyin. Sosyal bağları zayıf olan insanlarla etkileşime girmenin bile refah üzerinde anlamlı bir etkisi var. Bunun ötesinde, daha derin dostluklar kurmak, büyük ölçüde zaman ayırma meselesi olabilir.
Kansas Üniversitesi’nden yapılan son bir araştırma, tanışma anından sıradan bir arkadaşlığa geçmenin yaklaşık 50 saat, gerçek bir arkadaş olmak için ek 40 saat ve yakın bir arkadaş olmak için toplam 200 saat sürdüğünü buldu.
Bu çaba çok fazla gibi görünüyorsa, uyuyan sosyal bağları canlandırmak özellikle faydalı olabilir. Yeniden bağlantı kurulan eski arkadaşlar, daha önce inşa edilen güvenin üzerine tekrar inşa edilebilir bağlantılardır. Dolayısıyla güven ve kabul görme aşamalarını hızlıca geçebilirsiniz.
Akademik literatür açıktır: insanlardaki yakınlık ve bağlantı özlemi yaygındır. Bu da, çoğumuzun, kolayca sağlanabilecek arkadaşlık kazanma dünyasında tökezlediğimizi gösteriyor. Bu nedenle, bu makaleyi bir kenara koyun, yakındaki birine dönün ve bir arkadaş edinmeye çalışın.
0 Yorum Yapıldı