Covid-19 salgını hiç kuşkusuz havacılık ve turizm sektörünü derinden yaraladı. Birçok havacılık şirketi uçuşlara başlamak için gün sayıyor. Peki, kriz sonrası havayolu ile seyahat ne kadar olacak?
Covid-19 salgını hiç kuşkusuz havacılık ve turizm sektörünü derinden yaraladı. Birçok havacılık şirketi uçuşlara başlamak için gün sayıyor. Alınan önlemlerle yolcuların tekrar seyahatlerinde havayolu ulaşımını seçip seçmeyeceği de ayrı bir muamma olsa da hazırlıklar hızlı bir şekilde ilerliyor.
Pandemi başlangıcında alınan tedbirler sadece ateş kontrolü sağlamaktı. Bu da asemptomatik (belirti göstermeyen) kişilerin ülkesine girişini sağlayarak virüsün yayılmasında en etkili faktör oldu. Şimdilerde ise ilk tartışma konusu sosyal mesafe kuralına uyulamayacak olunması görülüyor. Orta koltukların boş bırakılması ile şirketlerin kar oranları çok düşük olacağı gibi kuralın gerektirdiği ölçüde bir mesafe de sağlanamayacak.
Yine pandemi sebebiyle birçok şirket ikramlarda değişikliğe gidecek. Ancak gözden kaçan bir diğer nokta yemek yerken maskelerin çıkacak olması. Özellikle aynı anda dağıtılacak olan yemekler riskin büyümesine sebep olacak. Uçaklardaki filtreleme sistemleri havayı saatte 20 defa değiştirebiliyor. Ancak bir insan saatte ortalama 960 kez nefes alıyor. Bu yüzden de uçak içerisinde biri parfüm sıktığında anında kokuyu duyabiliriz.
UÇMAK LÜKS OLACAK!
Uçak biletlerinde ise durum yolcu açısından adeta ürkütücü olacak. Havayolu şirketleri mevcut nakitlerini adeta eritti. Bunla beraber krediler ve devlet destekleri de aldılar. Ancak tüm bunlarda yetersiz. Buna göre önlem almaya çalışan şirketler binlerce çalışanını işten çıkarttı. Mali açıdan zorda olan tüm şirketler, bilet ücretlerinden, fazla bagajlar ücretlerine kadar her kalemde yolcuya yüklenmesi kuvvetli muhtemel. Beklentiler uçak bileti ücretlerinin yüzde 50-60 oranında artması yönünde. Bununla birlikte low cost şirletlerle, diğer havayolu şirketleri arasındaki makasta azalmış olacak.