Söz konusu Fransa olunca, en gözde tatil rotası her daim Paris olsa da, özellikle yaz aylarında ülkenin güneyi deyim yerindeyse turist akınına uğruyor. Güney Fransa’nın birbirinden güzel şehirlerinin bu denli popüler olmasının nedeni ise basit; içerdiği doğal ve kültürel güzellikler. Peki, Fransa’nın güneyinde görülmesi gereken nereler var?
İşte Güney Fransa’nın mutlaka görülmesi gereken dünyaca ünlü şehirleri;
NICE
Güney Fransa’nın merkez şehri Nice’i tek bir sözcükle açıklamak gerekirse, bu sözcük “keyif” olacaktır. Hem coğrafyası hem de yaşam kültürüyle bir Akdeniz şehrini andıran Nice, gerek mutfağı, gerekse yaşam tarzıyla Fransa’nın tamamından farklı bir şehir olma özelliği taşır. Öyle ki, kendi içinde kullandığı bir dili bile vardır Nice’in. Bu büyük şehirde yapılabilecek aktiviteler ise tamamen doğayla alakalı. Olağanüstü doğal güzelliklere sahip Nice’de çıkacağınız her tepenin muhteşem bir manzaraya sahip olduğunu görebilirsiniz. Dünyaca ünlü yürüyüş yolu, muhteşem plajları, özgün sokak pazarları ve tarihi Eski Şehir bölgesiyle Nice, özellikle yaz aylarında zaman geçirmekten keyif alacağınız ve görmek için mutlaka acele etmeniz gereken bir destinasyon.
CANNES
Ev sahipliği yaptığı dünyaca ünlü film festivali ve özgün güzellikleri nedeniyle tüm dünya tarafından tanınan Cannes, Güney Fransa’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Nice’te yapılabilecek hemen her şeyi Cannes’ta yapmak mümkün. Festival döneminde oldukça pahalı bir şehir haline gelen Cannes’da birçok güzelliğin de yine bu döneme denk geldiğini söyleyebiliriz. Halka açık ve özel plajlarda zaman geçirip, küçük bir şehir turu attıktan sonra gece hayatına akmak, Cannes’da yapılabilecek en iyi aktivite planıdır. Eğer bu muhteşem şehri festival döneminde ziyaret etmeyi düşünüyorsanız. Otel ve uçak rezervasyonlarınızı erken tarihlerde yaptırmanız gerekiyor. Zira bu dönemde şehrin tıklım tıklım olduğunu söyleyebiliriz.
MONACO – MONTE CARLO
Eğer dünya kocaman bir şehir olsaydı, o şehrin en büyük kumarhanesi mutlaka Monte Carlo olurdu. Paranın anlamını yitirdiği şehirleri bilen bilir. Örneğin Dubai sokaklarında gezerken, paranızın oradaki hiçbir şeyi alamayacağını, ya da o şehirdeki her şeyin bedava olduğunu düşünebilirsiniz. Bunu düşündüren şey lükse, gösterişe ve ihtişama harcanan paradır. Monaco’nun Monte Carlo bölgesi, tam da böyle bir destinasyon. Kimi sezonlarda bir suyun dahi içki fiyatından satıldığı bu şehirde, kendinizi fazlasıyla özel hissedebilirsiniz.
Dünya sosyetesinin akın ettiği gece hayatıyla, bir sokaktan üst sokağa çıkmak için kullanılan asansörleriyle, her biri servet değerinde olan spor arabalarıyla ve gezen hemen herkesin hayran kaldığı Krallık Sarayı’yla Monaco, hayatınız boyunca unutamayacağınız şehirlerden. Şehir dünyaca ünlü kumarhaneleri ve dünya sosyetesini ağırlayan gece hayatının yanı sıra, düzenlenen Formula 1 yarışları ile de tanınıyor. Eğer sizde bir hız tutkunuysanız, Monaco’da dünyaca ünlü pilotların gösterilerine tanık olabilirsiniz. Her ne sebeple gelinirse gelinsin ziyaretçisini kendisine hayran bırakmayı başaran Monaco, lüksün ulaşabileceği son noktayı görmek isteyenler için en iyi alternatiflerden.
Kaynak: blog.prontotour.com
0 Yorum Yapıldı