Genellikle farklı yerleri farklı kültürleri tecrübe etmek için gerek tek başımıza gerekse arkadaş grubumuzla seyahate çıkıyor ve hemen bir sonraki gezi planını ayarlamaya başlıyoruz. Her bir ülke, benzersiz deneyimler ve anılar demek elbette… Eğer herkesin gezdiği yerlerin dışında yerleri tanımak ve kültürel olarak muhteşem bir donanıma sahip olmak istiyorsanız size önerebileceğimiz yerler mevcut.
İşte herkes tarafından bilinmeyen, henüz moda olmamış fakat pek çok güzelliğe sahip olan kesinlikle görülmesi gereken yerler…
Kuzey Kore
Kuzey Kore, komünist egemenliği altında bulunan az sayıda ülkeden biri ve en gizli sayılabilecek topluma da sahip. Bu nedenle komünizmin son kalesini görmek istiyorsanız elinizi çabuk tutmanın tam zamanı. Nükleer silahlarıyla bilinen Kuzey Kore, turizm açısından ise pek de tercih edilmeyen bölgeler arasında yer alıyor. Zaten ülke de her yıl çok az sayıda turistin buraya gelmesine müsaade ediyor. Geldiğinizde ise hükümetin onayından geçen bir tur rehberiyle gezinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Kuzey Kore’ye gidebileceğiniz ana ulaşım merkezi ise Pekin olarak biliniyor.
Myanmar
Burma adıyla da bilinen Myanmar, otantik Asya’nın en önemli temsilcilerinden biri. Andaman Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında, Bangladeş, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Laos ve Tayland arasında yer alan ülke, uluslararası toplumlar tarafından izole edilmesiyle biliniyor. Birçok turist buraya gitmeyi tercih etmese de son dönemlerde gelişmeye başlayan Myanmar’ı ziyaret etmek için en doğru zamanlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Tam keşfedilmemiş bu gizemli ülkeye gittiğinizde geçmiş zamana yolculuk yapıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Çekiciliğiyle nefes kesen bir ülke olsa da halen modern çağın biraz gerisinde kaldığını söylemek de mümkün. Aynı zamanda Myanmar’da muhteşem plajlar, karla kaplı dağlar, ormanlar, antik kentler ve Budist anıtlar da yer alıyor.
Marshall Adaları
Marshall Adaları Okyanusya’da Kuzey Pasifik Okyanusu’nda Hawaii ve Papua Yeni Gine arasında bulunan 31 adet yuvarlak ada grubu, 5 ada ve 1152 adet adacıktan oluşan adalar topluluğu olarak biliniyor. Adanın adı ise John Marshall’dan geliyor. 1946 ve 1958 yılları arasında ABD tarafından adalar civarında tam 67 kez nükleer bomba denemeleri yapılmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor Marshall Adaları. Başkent sayılan mercan ada Majuro, merkezi hükümeti de bünyesinde barındırıyor, işletmeler ve ülke nüfusunun yarısı da burada yaşıyor. Bu ülkenin vatandaşları ise genellikle okyanus çevresinde yaşamaya adapte olan çok iyi balıkçılardan oluşuyor.
Bhutan
Himalayalar’ın üzerinde yer alan ve Tibet, Çin, Nepal, Hindistan ve Bangladeş’e sınırı bulunan Bhutan, gizli kalan bölgelerden biri olarak biliniyor. Dünyanın çatısında yaşayan Bhutan halkı binlerce yıldır kendilerini kendilerine saklamalarıyla biliniyor ve sadece son zamanlarda sanal gerçeklik halk arasında keşfediliyor. Bhutan, özellikle hiking yapanlar için bir cennet diyebiliriz. 60’lı yılların başında buraya Tibet ve Hindistan’dan sadece yürüyerek gelinebiliyordu, bu da Bhutan’ın az gezilen ülkelerden biri olmasının sebeplerinden biri sayılabilir. Tabii ki bunun yanında buraya ulaşmanın ve gezmenin maliyeti de oldukça fazla olduğu için turist sayısının az olması kaçınılmaz.
Nikaragua
Orta Amerika’nın en büyük ülkesi olan Nikaragua, batıdan Büyük Okyanus, doğudan ise Karayip Denizi ile çevrili. İki büyük göllerinden birii olan Nikaragua Gölü’nde dünyanın ilk tatlı su gölünde yaşayan köpek balıklarını görebilirsiniz. Maceranın ülkesi olan Nikaragua’da sahillerde sörf yapabilir, volkanlara tırmanabilir ve yağmur ormanlarında yürüyüşe çıkabilirsiniz. Tüm bunlara rağmen turizm anlamında çok alt seviyelerde kalan ülkede bu durumun en büyük sebepleri arasında istikrarsızlık, zalim bir diktatörlük, iç savaş, depremler ve kasırgalar bulunuyor olabilir. Ama yıllarca süren bu karmaşadan sonra Nikaragua tekrar ayakları üstünde durmaya başlıyor diyebiliriz ve hatta Amerika’nın en güvenli şehirlerinden biri olmaya en büyük aday bu ülke. Özellikle kısa zamanda buraya gitmek isteyebilirsiniz çünkü şu an ülke, en ucuz dönemlerinden birini yaşıyor.
Bolivya
Güney Amerika turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmeye devam etse de Bolivya hala iyi korunmuş bir şekilde gizli alanlardan biri olmaya devam ediyor. Birçok yere uzak olmasından dolayı da Amerikanın Tibet’i olarak biliniyor. Güney Amerika’nın en fakir fakat doğal kaynaklar açısından en zengin bölgelerinden biri olan Bolivya’da otantik Latin Amerika kültürünü de tecrübe edebilirsiniz. Daha önce fotoğraflarda buranın halkının ayırt edici giysilerini görmüş olabilirsiniz; farklı etekler, pançolar, melon şapkalar…
Cezayir
Kuzey Afrika’da bulunan Cezayir, Akdeniz’de bulunan en büyük ve Afrika kıtasındaki ikinci büyük ülke olarak karşımıza çıkıyor. Cezayir’in birçok bölgesi Sahara Çölüyle kaplı olsa da nüfus genellikle kasabalarda yoğunlaşıyor. Çoğu Cezayirli ise deniz kıyısında ya da arazinin yüzde 12’lik bir bölümünün üstünde yaşamaya devam ediyor. Burada bağımsız seyahat oldukça zor olduğundan turizm açısından da canlılığı bulunmuyor. 1992 yılında patlak veren iş savaş ve bunun 150 binden fazla insanın ölümüne neden olması da bunu etkileyen en büyük faktörlerden biri. Bu durum şu an iyileşmiş gibi görünse de ufak saldırılar halen ülkede devam ediyor denebilir. Bu sebeple burayı ziyaret ederken dikkatli olmakta fayda var.
Kaynak: valiz.com
0 Yorum Yapıldı