Trompet sesinden hoşlanır mısınız? Soruya vereceğiniz cevabı bilmiyoruz fakat üflemeli bir çalgı türü olan trompetten ses çıkarmanın büyük bir emek gerektirdiğini biliyoruz.
Genellikle resmi törenlerin vazgeçilmez enstrümanı olan bu müzik aleti Batı Sırbistan’ın Dragacevo ilçesinde bulunan Guca Köyü için büyük bir anlam ifade ediyor. Hayır, sıkıcı resmi törenlerin gerçekleştirildiği bir köy değil burası. Sırbistan’ın en renkli ve huzurlu bölgelerinden birinde yer alan şirin bir köyden bahsediyoruz. Bu şirin köyün dünyaca ün kazanmasının nedeni ise 55 yıldır aralıksız olarak devam eden Trompet Festivali’ne ev sahipliği yapması.
Trompet sesi Sırbistan’ın geleneksel kültüründe, özellikle kırsal kesimlerde gerçekleşen düğün, vaftiz, parti, hasat gibi önemli olaylara eşlik eder.
Ağustos ayında Guca köyü büyük bir parti alanına dönüşür. Dünyanın dört bir tarafından çadırlarını alıp gelen insanlar 1 hafta müziğe dansa ve eğlenceye doyarlar.
İlk olarak 1961 yılında bir kilise bahçesinde düzenlenen bir konser görünümünde olan festival, günümüzde tüm dünya tarafından bilinen dev bir etkinliğe dönüşmüş durumda. Bu yıl 8-14 Ağustos tarihinde düzenlenecek olan festivale her yıl yaklaşık 300 bin kişi katılmaktadır.
Festival, ‘’Sa ovcara i kablara’’ şarkısısının binlerce kişi tarafından bir ağızdan söylenmesiyle başlar. Dağlar ve Çobanlar adlı bu şarkı 1961 yılında gerçekleştirilmiş olan ilk festivalde seçilmiş ve festival şarkısı olarak kabul edilmiştir.
Festival kapsamında dünyanın dört bir yanından gelen trompet çalgıcılarının katıldığı büyük bir yarışma düzenlenir. Yarışmacılar Altın trompet ödülü için yarışırlar ve kazanan sanatçılar festivalin son günü stadyumda konser verir.
Festival boyunca birçok trompet ustası ve müzik dünyasının önemli isimleri de stadyumlarda verdikleri konserlerde festival katılımcılarını coşturmaktadır. Konserlerin ve yarışmaların haricinde festival haftasında çeşitli spor olayları, sanat programları ve geleneksel düğünler gerçekleştirilmektedir. Geleneksel el işi sanatları ve el işi yarışmaları da festivalin bir parçasıdır.
Balkan ezginlerine doyacağınız bu festivale gelen katılımcılar 1 hafta boyunca Guca köyündeki geniş alanlarda kurdukları kamplarda yatmaktadır. Siz de çadırınızı yanınıza alarak bu muhteşem festivale katılabilir, dünyanın her tarafından gelen insanlarla yeni dostluklar kurabilir ve müziğin o coşkun ritmini ruhunuzda duyumsayabilirsiniz.
Kaynak:blog.prontotour.com