Türkiye

Adana Müzesi, Adana ve bütün Çukurova’da bulunan tarihi eserlerinin sergilendiği Türkiye’nin en eski 10 müzesinden birisi. Adana Arkeoloji Müzesi ve Adana Etnografya Müzesi birleştirilip tek müze olarak Adana Müzesi adıyla hizmet veriyor. Pekçok eser modern bir müzecilik anlayışıyla oluşturulmuş bu müze kompleksinde halkın ziyaretine sunulmuş. Tamamlandığında Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun en büyük müze kompleksi olma unvanına sahip olacak. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Adana’ya bu müze çok yakıştı. Adana’nın en eski sanayi kuruluşlarından biri olan ve Türk edebiyatının büyük ustaları arasında anılan ünlü yazar Orhan Kemal’in de bir dönem memurluk yaptığı tarihi Milli Mensucat Fabrikası’nın yerine inşa edildi. Müze kompleksi içinde Adana Arkeoloji Müzesi, Kent Müzesi, Tarım Müzesi, Sanayi Müzesi, Etnografya Müzesi, Çocuk Müzesi ve Mozaik Müzesi bulunuyor. Adana Müze Kompleksi’nin içinde ayrıca kafeterya, fuaye, satış birimleri, sinevizyon alanı ve açık alan var. Adana Müzesi şimdiki yerinde hizmet vermeden önceki hikayesi, Halil Kamil Bey’in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda […]

Tarih boyunca konumu nedeniyle önemli bir ticaret merkezi olan Adana‘da farklı medeniyetlerin kültürel ve mimari izleri bulunuyor. Doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra zengin mutfak kültürü ile de tanınan Adana’da tarihi geçmişi 3,500 yıla uzanan Taşköprü kentin sembollerinden. Kent merkezinde Seyhan Nehri üzerinde inşa edilen, Seyhan ile Yüreğir’i birleştiren Taşköprü, dünyada hala kullanılmakta olan en eski köprü unvanına sahip. Köprü tarih boyunca Saros Köprüsü, Justinianus Köprüsü ve son olarak da Taş Köprü ismiyle anılıyor. Taş Köprü, Adana Roma Dönemi’nde inşa edilen ve Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırıldığı bilinen Taş Köprü, Roma İmparatoru Justinianus Dönemi’nde kapsamlı bir onarımdan geçmiş. İlk inşa edildiği dönemde yarı yarıya dar olan köprü yıllar içerisinde genişletilmiş. Adana gezilecek yerler listesindeki Taş Köprü‘nün orijinali 21 gözlü. Seyhan Nehri’nin ıslahı sırasında 7 gözü toprak altında kalan köprünün günümüzde 14 gözü var. Köprünün her iki girişinde de bulunan ve günümüze ulaşmayan taç kapıları, köprüyü mimari açıdan benzerlerinden farklı kılıyor. Köprünün kuzeyinde, 11. gözün üzerindeki […]

Katerina Köşkü, Kars’ın Sarıkamış ilçesinde, Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından 40 yıl Rusların işgali altında kaldığı dönemde, Çar 2. Nikolay tarafından yaptırılan 19. yüzyıl Baltık mimarisi izlerini taşıyan tarihi bir av köşkü. Sarıkamış ormanları içerisinde bulunan ve 1896’da çivi kullanılmadan yapılan Katerina Köşkü, Kars’ın ve Sarıkamış’ın eşsiz tarihi dokularından biri. 1994’e dek askeri bölgede Sarıkamış Tugay Komutanlığı denetiminde kalan köşk, yaklaşık 6 bin 500 metrekarelik arazi üzerinde kurulu. Katerina Köşkü, Kars Av köşkü ve ana köşk olmak üzere 2 ayrı yapıdan oluşan Katerina Köşkü, Sarıkamış Kazım Karabekir Mahallesi’nde Şişman Köşk olarak da bilinen tarihi bir yapı ile yan yana. 6 bin 500 metrekarelik bir alanda yer alan iki köşkten Katerina Köşkü’nün 21, Şişman Köşk’ün ise 7 odası bulunuyor. Bölgeye özgü sarı çam ağaçlarının 80 derecede pişirilmesinin ardından ahşabın birbirine örgü şeklinde geçirilmesiyle inşa edilen Katerina Köşkü’nün inşasında hiç çivi kullanılmamış. Peç adı verilen sistemle ısıtılan köşkün beton kolonlarının içerisindeki hava akımından ısı elde ediliyor. Rus […]

Ankara gezi rehberi içerisinde elbette ilk sıra Anıtkabir’e ait. Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı olan anıt mezar, Atatürk’e yakışır şekilde görkemli bir yapıya ve mimariye sahip. Şehir içi otobüslerle kolayca ulaşım sağlanabilen Anıtkabir’e girişler de ücretsiz. Birkaç farklı bölümden oluşan Anıtkabir’de ağırlıklı olarak görmeniz gereken yerler ise Anıt Bloku içerisinde bulunuyor. Atamızın kitapları, kıyafetleri gibi özel eşyalarının sergilendiği müze bölümünde büyüleyici ve duygu dolu anlar yaşayabilirsiniz. Ankara’nın simge mekanlarından bir diğeri olan Atakule’yi şehrin pek çok noktasından kolayca görebilirsiniz. Oldukça farklı bir mimariye sahip olan Atakule’de şehrin ilk alışveriş merkezi de yer alıyor. Ancak alışveriş merkezi, tadilat çalışmalarından sonra yepyeni ve modern bir görünüme kavuştu. Yenileme çalışmalarını da içine alan süreçte kule bölümü ise şu an için hizmete açık değil. Dilerseniz alışveriş merkezinin terasından da oldukça keyifli şekilde Ankara manzarasını seyredebilirsiniz. Bir rivayete göre Ankara’da tüm yollar Kızılay’a çıkıyor. Bu yüzden şehrin en önemli ve en merkezi noktalarından olan Kızılay […]

Kuzguncuk, İstanbul‘un kalbinde şehrin karmaşası ve kalabalığından uzaklaşmak için en ideal semtlerden. Tarihi geçmişi 17. yüzyıla uzanan semt, İstanbul’a bu kadar yakın konumda olmasına rağmen sanki bambaşka bir coğrafyadaymışçasına huzur hissi yaratıyor. Tarihi mekanları, renkli yapıları ve eşsiz boğaz manzarasıyla İstanbul’u ziyaret eden birçok kişinin uğrak noktalarından olan bu tarihi semt çok sayıda dizi ve sinema filmine de ev sahipliği yaptı. İstanbul uçak bileti seçeneklerine göz atın. Tarihi Kuzguncuk Fırını’ndan sıcak simitlerini alan semt sakinleri Çınaraltı Kahvesi’nin Boğaz manzarasına karşı çaylarını içerek güne başlıyor. Erkenden kalkan balık sevdalıları ise Boğaz’ın serin sularından kısmetlerine çıkacak balıkları bekliyor her zamanki gibi. İstanbul’un Merkezinde Tarihi Bir Kasaba: Kuzguncuk İspanya’daki Yahudi karşıtlığı ile kıta Avrupası’ndan kovulan birçok Yahudi’nin Osmanlı topraklarındaki ilk duraklarından biri olan semt, sırasıyla Ermeniler ve Rumlar için de güvenli bir sığınak olmuş. Yıllar boyunca farklı kültür ve etnik kimlikten birçok insanın huzur ve barış içerisinde yaşadığı Kuzguncuk, günümüzde de bu çok kültürlü kimliğini […]

Türkiye’nin en batısında keşfedilesi bir ada, Gökçeada… Ada’nın havası ve mütavazi halkı ile huzur içinde tatil geçireceğiniz bir yer. Kabatepe Liman’ından kalkan Gökçeada1 gemisiyle, masmavi Ege sularında martılar eşliğinde yapacağınız 1 saat 15 dakikalık yolculuğun sonunda Gökçeada’ya adım atacaksınız.  7 km’lik bir yolun ardından merkez size bekliyor olacak… Yol boyunca yemyeşil ağaçların aralarındaki başı boş keçiler dikkatinizi çekerken burnunuza mis gibi kekik kokuları gelecek. İşte o an doğru bir seçim yaptığınızı anlayacaksınız. Zeytin bahçelerinden geçip daracık sokaklarında kaybolma hissini yaşatan Zeytinliköyü’nde sakızlı muhallebi eşliğinde Madam’ın dibek kahvesini yudumlamak tüm yorgunluğunuzu alacak. Kıvrıla kıvrıla çıkılan dar yoluyla, sizi zirvelere götüren Tepeköy’de karşılaşacağınız manzara ise rüya gibi… Merkeze en yakın denize girilecek yer, 4 km uzaklıktaki küçük bir koy olan Yıldızkoyu Sualtı Milli Parkı’nın başlangıç noktası. Koyun bir ucu Yeni Bademli Köyüne, bir ucu da Kaleköy’e uzanıyor. Yıldızkoyu’nda yüzerken size karşınıza çıkan renkli renkli balıklar eşlik edecek. Deniz, kum ve güneş üçlüsüne […]

Bir şehri ya da ülkeyi cazip kılan en önemli özelliklerinden biri de zengin mutfak kültürü. Hem kokusuyla hem de görüntüsüyle hafızalara kazınan onlarca yemek ve tatlı karşısında yelkenleri suya indirmeyen kaç kişi olabilir ki! Eğer siz de midenize ve yeni tatlar keşfetmeye düşkünseniz Kıbrıs‘ın birbirinden harika lezzetlerini denemeden bu ülkeden ayrılmamalısınız. İşte ‘Kıbrıs’ta ne yenir‘ diyenlere cevap olacak nefis tatlardan bazıları. Kıbrıs’ta Tadına Bakmanız Gereken 8 Lezzet  1. Hellimli Hellim peyniri Kıbrıslıların en sevdiği ve en çok tükettiği yiyeceklerden biri. Hellim peyniri ve kavrulmuş soğan eklenerek hazırlanan bir kek türü olan Hellimli de sabah kahvaltıları ve beş çaylarının vazgeçilmez atıştırmalıkları arasında. Hellimlinin üzerine susam ve garacocco otu da serpiliyor. 2. Molehiya Ülkede yetişen Molehiya bitkisinin kurutulup saklandıktan sonra kuzu ya da tavuk eti kullanılarak pişirilmesiyle ortaya çıkan Molehiya yemeği, Kıbrıs sofralarının en gözde lezzetlerinden biri. 3. Lalangı Tavşan etinin mayalı hamurla oluşturduğu enfes uyumu gözler önüne seren ve damaklarda unutulmaz bir tat bırakan Lalangı, kimyon, karabiber ve tuz gibi […]

Ege Bölgesi, tarihe meydan okuyan birbirinden güzel antik kentleri, masmavi Ege Denizi’ne uzanan yemyeşil ormanları, insanı büyüleyen koyları, zeytinyağı ağırlıklı sağlıklı mutfağı, sıcakkanlı insanları ve şirin köyleriyle birçok insanın düşlerini süsleyen enfes bir coğrafya. Her yıl hem Türkiye’nin diğer bölgelerinden hem de yurt dışından yüz binlerce insanı ağırlayan Ege Bölgesi, hala az bilinen ve çok insanın bilmediği ömür uzatan güzellikte köylere de sahip.  Ege’nin Ömür Uzatan Köyleri  10. Adatepe, Çanakkale Kaz Dağları’nın batı yamacında, Edremit Körfezi’nin kuzey ucunda bulunan Adatepe Köyü, bölgenin mimarisini yansıtan yüzü aşkın taş eviyle Kuzey Ege’nin en güzel köylerinden biri. Geçmişte 500 hanelik büyük bir köy olan Adatepe, zamanla nüfusunu kaybetmiş. Günümüzde farklı şehirlerden gelen birçok insanın yerleşerek, yaz kış yaşadığı köy, restore edilen taş evleri ve temiz havasıyla görülmeye değer. 9. Tahtakuşlar, Edremit, Balıkesir Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi ile bir köyde açılan ilk sanat galerisine evsahipliği yapan Tahtakuşlar Köyü, Edremit’te Kaz Dağları üzerinde bulunuyor. Doğal güzellikler içerisinde kurulu […]

Kommagane Krallığı’nın 4 büyük şehrinden biri olan ”Selevkia Euphrates”, MÖ 300 yılında Büyük İskender tarafından kuruldu. Romalı Komutan Pompeius’un MÖ 64 yılında kendine yapılan yardımlar karşılığında 1. Antiachos’a verdiği şehir, Anadolu’nun en önemli merkezlerinden biriydi. MÖ 31 yılından itibaren Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine giren ve köprü ya da geçit anlamına gelen Zeugma ismini alan şehir, dünyanın en zengin ve en ihtişamlı şehirlerinden biriydi. MS 256 yılında Sasani Kralı I. Şapur tarafından ele geçirilerek yakılıp yıkılan şehirden kalan eserler günümüzde Zeugma Mozaik Müzesi ve çevre illerdeki müzelerde sergileniyor. 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep’te açılan Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep’in dünyaca tanınan bir markası. 1700 metrekarelik mozaik varlığı ile dünyanın önde gelen mozaik müzelerinden biri olan Zeugma, açıldığı gün 5,000’e yakın kişi tarafından ziyaret edildi. Türkiye’nin en önemli lezzet duraklarından biri olan Antep, Zeugma Müzesi ile gelen ziyaretçilere farklı seçenekler sunuyor. Lezzetli yemekler, zengin eserlere sahip müzeler ve sıcakkanlı insanları ile şehir, özellikle kültür […]

Günümüzde birçok insan sadece yemek yemek için, yeni tatları keşfetmek için seyahat ediyor. Yemek denildiğinde ilk akla gelen şehirlerden biri olan Antakya, Türkiye’nin bu alandaki gözdesi. Gaziantep ve Adana gibi yemekleriyle öne çıkan Antakya; Arap, Türk, Süryani kültürünün yansımalarını taşıyan mutfağıyla ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor. Anadolu, Orta Doğu ve Arap dünyasının esintilerini taşıyan Antakya mutfağında kullanılan malzemeler coğrafyanın etkilerinden uzak değil. Meze ve tatlı çeşitleriyle fark yaratan mutfağı deneyimlemek için Antakya’ya giden kişi sayısı her geçen gün artıyor. Akdeniz kültürünün de izlerini taşıyan Antakya’da zeytinyağlı mezeler, çiğ sebzeler, özel baharatlar, acı ve ekşili tatların özel bir yeri var. Kasapta ilk adımı atılan yemek, evlerde hazırlanıyor ve fırına ulaşarak son şeklini alıyor. Birçok yemeğin komşu illerle ve bölgesel etkileşimle gelişerek çeşitlendiği Antakya’da, malzemeler benzerlik gösterse de ortaya çıkan ürün, sunum ve lezzet özgünlüğünden taviz vermiyor. Baharat, et ve bulgurun yoğrulup elle oyulması ve ceviz veya fıstıkla kızartılan bir içli köfte çeşidi olan oruk, […]