Avrupa

Bask Bölgesi’nin en büyük şehri olan Bilbao, kültürel zenginliğinin yanı sıra ziyaretçilerine Michelen yıldızlı dünyanın en iyi restoranlarını sunuyor. Deniz mahsullerinden, çeşitli et yemeklerine kadar yüzlerce lezzet sizlerle buluşuyor. Tabii Bilbao sadece yeme içme üzerine kurulu bir şehir değil. Günümüzün modern müzeleri, çağdaş yapılarıyla ziyaretçilerine kapılarını ardına kadar açmış. Siz de bu özgün şehri keşfetmeye hazır olun. GASTRONOMİ MERKEZİ İspanya’nın kuzeyinde yer alan Bilbao, ülkenin en farklı şehirlerinden biri. Bask Bölgesi’nin kültürünü en iyi yaşatan yer olarak göreceksiniz. Dışarıya kapalı olan kentin içinde muhteşem güzellikler bulunuyor. Bunlardan en önemlisi ise eşsiz restoranlara sahip olması. Gastronomi merkezi San Sebastian’ın yakınında bulunan Bilbao, bu durumdan fazlasıyla nasiplenmiş olacak ki, dünyanın en iyi restoranlarını barındırıyor. Deniz ürünlerinden et yemeklerine kadar birçok özel lezzetle tanışabilirsiniz. Aynı zamanda birçok gurmenin ziyaret ettiği şehri, bu açıdan da değerlendirebilirsiniz. SAKİN BİR ŞEHİR Budapeşte, Prag, Floransa gibi Bilbao’nun da içinde nehir geçiyor. Nervion nehri, şehrin güzelliğine değer katıyor. Özellikle nehir etrafında […]

İskoçya Hakkında Bilinenler Ve Az Bilinenler İskoçya  77. 900 kilometrekarelik yüzölçümüyle Türkiye’nin 10 da 1’i kadar . Nüfusu yaklaşık 6 milyondur. İskoçya ‘nın güneyinde İngiltere, batısında Atlantik doğusunda Kuzey Denizi bulunmaktadır. Britanya adasının 3 te 1’ini kaplar ve Birleşik Krallığı oluşturan 4 ülkeden İngiltere’den sonra 2. en büyüğüdür. Eylül 2014’te yapılan bağımsızlık oylamasında yüzde 55’lik çoğunluk Birleşik krallığa bağımlı kalmayı seçmiştir. Başkent Edinburgh’da yaklaşık 500 bin kişi yaşamaktadır. Halkı oluşturan çoğunluk. yüzde 89 ile İskoç, kalan ise İngiliz, Galli ve İrlanda kökenlidir.. Ülkede resmi dil olarak İngilizce Galikçe ve Yerel İskoç dili konusulmaktadır. Halkın yüzde 32’si Protestan yüzde 16’sı Katolik kalanı ise diğer dinlere inanmaktadır. İskoçya Birleşik Krallığa bağlı olarak Anayasal Monarşi ile yönetilmektedir. Avrupanın ilk banknotunu basan, 1695 yılında kurulmuş İskoçya Bankası , günümüzde hala Birleşik krallıktaki ortak para biriminden hariç aynı değerde kendi İskoç pound’unu basmaktadır. Bu banknotlar İskoçya hariç Birleşik krallığın diğer bölgelerinde pek kabul görmez. Avrupanın […]

Seyahat edenlerin anlattıkları hikayeler her zaman ilgi çekici olmuştur. Bu nedenle seyahatten dönen kişilere ‘’yediğin içtiğin senin olsun, bize gördüklerini anlat’’ deriz. Seyahat etmenin en güzel taraflarından bir tanesidir hikayeler biriktirmek. Gittiğiniz şehirlerde herkes tarafından pek bilinmeyen ilginç hikayelere sahip olan yerleri ziyaret ederek seyahatinizi yıllarca unutulmayacak bir hale getirebilirsiniz. Londra turunuzdan çevrenizdeki insanlara anlatmaktan usanmayacağız birbirinden ilginç hikayelerle geri dönmek istiyorsanız buraları görmeden geri dönmeyin! SOKAK LAMBALARI Londra’nın bazı caddelerinde yer alan sokak lambalarının kanalizasyon gazları sayesinde ışık verdiğini biliyor muydunuz? Yerin altında biriken metan gazı sıkışmasını ve zaman zaman yayılan kanalizasyon kokularını önlemek için başvurulan bu yöntem sayesinde aynı zamanda tasarruf sağlanıyor. SAVAŞIN İZLERİ Zeplinler ilk kez bir savaş aracı olarak birinci dünya savaşı sırasında Almanlar tarafından kullanılmıştır. Alman zeplinleri dört yıl boyunca Londra’yı bombardıman altında tutmuş ve binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Zeplinden atılan bombaların izleri ise bugün hala Smithfield bölgesindeki bazı binalarda görülebilmektedir. SU POMPASI 1854 yılında Londra’da yüzlerce […]

Macaristan’ın başkenti Budapeşte‘de Kahramanlar Meydanı‘nın kuzey cephesinde yer alan, anıtsal klasik bir mimariye sahip olan Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi, Macaristan’ın en önemli sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Avrupa sanatından örneklerin görülebildiği müze, hem zengin koleksiyonu hem de mimarisiyle ünlü. Müzenin galerisinde aralarında Raphael, Titian, El Greco, Goya, Vermeer, Rembrandt, Dürer ve Rubens gibi ustaların eserleri bulunuyor. Güzel Sanatlar Müzesi ayrıca heykel ve Ortaçağdan ile Mısır’dan antik eşyalara da ev sahipliği yapıyor. Binanın kendisi neoklasik bir yapı ve oldukça etkileyici. Müze ünlü mimar Albert Schickedanz tarafından Fülöp Herzog’un yardımlarıyla tasarlanmış. Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi’nde Avrupa sanatının en önemli eserleri ile yerel ve uluslararası sanatçıların 3 binden fazla tablosu bulunuyor. 1900–1906 yılları arasında inşa edilen Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi’nin tasarımı Albert Schickedanz ve yardımcısı Fülöp Herzog tarafından yapılmış. İki mimar da Viyana’da eğitim almış ve yarattıkları eser çok açık şekilde Yunanistan’da ki tapınakları andırıyor. Klasik Korint kolonlarına sahip devasa giriş ve kemer aynalığı Sanat Sarayını tamamlayan […]

Kaneo Saint John Kilisesi (Aziz Yuhanna Kilisesi), Ohrid Gölü’ne hakim bir noktada, muhteşem manzarasıyla Ohrid‘in en tanınan yapısı. Tarihi geçmişi 13. yüzyıla uzanan kilise, o dönemde küçük bir balıkçı barınağı olan Kaneo Koyu’nda, kayalık tepe üzerine inşa edildi. Hristiyanlık inancına göre Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olarak kabul edilen ve Yuhanna İncili’nin yazarı olan St. John’un adını taşıyan kilise, Ohrid’in en çok fotoğraflanan yapısı. Konumu ve manzarasıyla muhteşem fotoğraf karelerine hayat veren kilise, şehrin sembolleri arasında gösteriliyor. Makedonya‘nın en turistik şehri Ohrid’de, Ohrid Gölü kıyısında yer alan Kaneo Saint John, Kaneo Plajı’nın üzerinde, göle bakan kayalık bir tepede konumlanıyor. Kilisenin tarihini araştıran arkeologlar yapının 13. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan daha önce inşa edildiğini düşünüyor. Son olarak 1964’te restore edilen kilisede restorasyon çalışmaları sırasında kubbede keşfedilen freskler tüm Avrupa’da büyük heyecan yarattı. Dikdörtgen bir tabanı olan haç şeklinde inşa edilen kilisenin mimarı bilinmiyor. Mimarın Ermeni kiliselerinden etkilendiği düşünülüyor. Osmanlı’nın Makedonya’ya gelmesinden kısa bir […]

Baş döndüren kiliseleri, müzeleri ve şatolarıyla gezilecek yerler bakımından oldukça zengin olan bu şehir, tam ortasından geçen Loire Nehri sayesinde de mükemmel bir atmosfere sahip. Şelaleli bir Japon Bahçesi ve çok sayıda bitkinin bulunduğu Botanik Bahçesi ile doğaseverler arasında popüler olan bu şehir, sanat ve tarih hayranları için de Güzel Sanatlar Müzesi, Doğal Tarih Müzesi ve Bretonya Dükleri Şatosu gibi birçok seyahat noktasına ev sahipliği yapmaktadır. Nantes’de Tarihi Yerler Nantes Katedrali (Cathédrale St-Pierre et St-Paul) Yerel olarak Cathédrale Saint-Pierre-et-Saint-Paul olarak bilinen Nantes Katedrali, Nantes’in kalbinde yer alan bir Roma Katolik kilisesidir. Fransız Kültür Bakanlığı tarafından 1862 yılından bu yana “tarihi anıt” olarak nitelendirilen katedrale ait iki kule, şehrin kırmızı çatıları üzerinden heybetlice yükselmektedir. Nantes Katedrali’nin bugün kapladığı alanda dört bina olduğu düşünülmektedir. Burada herhangi bir Hıristiyan dini yapı yer almadan önce, bir Roma tanrısına tapınmak için inşa edildiği düşünülen bir Druid Tapınağı bulunmaktaydı. Nantes Katedrali’nin inşaatı 1434’te başladı ve bitirilmesi […]

Hollanda‘nın başkenti Amsterdam’ın kendine özgü cazibesinin birçok yanı var ve şehir turistler için tam anlamıyla bir cennet görünümünde. Fotojenik kanallarının, göz alıcı parklarının ve güzel dini binalarının yanı sıra şehir aynı zamanda dünyanın önde gelen müzelerine, etkileyici modern mimari örneklerine ev sahipliği yapıyor. Avrupa’nın en çok ziyaretçi ağırlayan başkentlerinden biri olan Amsterdam seyahatinizde şehrin tadını çıkarmak için uğramanız gereken yerlerden birkaçı bu listede. Amsterdam’ı Keşfetmek İçin Öneriler 1. Kanallar Amsterdam’ın merkezi, 17. yüzyıldan kalma dört kanalla çevrelenmiş. Kent merkezi günümüzde UNESCO Kültürel Miras Alanı olarak korunuyor. Kenti sarıp sarmalayan su yolları, kentin su trafiğini artırmak ve ticareti teşvik etmek için Amsterdam belediyesi tarafından inşa edilmiş. Yüzlerce tipik Hollanda şehir evi, çoğu Rönesans dönemine tarihlenen bu kanalların etrafında bulunuyor. 2. Stedelijk Müzesi Stedelijk, dünyadaki en önemli modern ve çağdaş sanat müzeleri arasında ve 100 yıldan fazla bir süredir uluslararası sanat dünyasının ön saflarında yer alıyor. Müze, koleksiyonuna sürekli olarak yeni veya tarihsel […]

Büyük Britanya’da Birleşik Krallık’a bağlı 4 ülkeden biri olan İskoçya, Avrupa’nın en modern ve refah seviyesi en gelişmiş ülkelerinden. Göz alıcı doğal güzellikleri, orta çağ esintili sokakları, eşsiz sivil mimari yapıları ve tarihi noktalarıyla İskoçya’da öne çıkan en popüler iki şehir Edinburgh ve Glasgow. İskoçya’yı ziyaret etmeyi düşünenler için bu güzel iki şehirde yapılabilecekler bu yazıda. İskoçya’nın En Güzel Kentleri 1. Edinburg Tarihi Şehir Merkezinin (Old Town) parke taşlı, havadar sokaklarından Yeni Şehir’in (New Town) Georgian tarzı güzel yolları ile Edinburg, alışverişi, tarihi cazibelerini, bahçelerini, sayısız restoran ve kafelerini birbirine harmanlayan, harika vakit geçirebileceğiniz karşıtlıklar şehri olarak karşımıza çıkıyor. Edinburg’un çarpıcı kentsel peyzajı da dramatik bir tezatlığa sahip. Yeni şehrin rafine zarifliğinden Eski şehrin birbirine dolanmış ortaçağ sokaklarına şehrin birbirini tamamlayan bu iki kısmı, ziyaretçilerine birçok etkileyici tarihi ve kültürel cazibeler ile sürekli değişen bir perspektif sunuyor. Edinburg’un kalabalık şehir merkezi ziyaretçilerine alışverişin, etkileyici tarihi ve kültürel mekânların yanında harika mimarisiyle […]

Hollanda‘nın başkenti Amsterdam, Avrupa’nın en çok ziyaretçi ağırlayan kentlerinden. Kanallarla çevrili UNESCO Kültürel Dünya Mirası Listesi’ndeki şehir merkezinde yapılacak onlarca farklı aktivite var. 24 saat hareketli kent sokaklarında binlerce turist şehrin tarihi ve kültürel dokusunu deneyimliyor. Renkli gece hayatı, butik müzeleri, yerel kafe ve restoranları ve yemyeşil şehir dokusuyla Amsterdam muhteşem bir atmosfere sahip. Amsterdam’ı ziyaret eden birçok kişi şehrin sembol noktalarını ziyaret edip, mutlaka görülmesi gereken yerlere uğrayıp şehirden ayrılıyor. Amsterdam’ı ziyaret eden birçok kişinin atladığı ya da farkına varmadığı noktalar alternatif mekan arayanlar için yepyeni deneyim fırsatı sunuyor. Amsterdam’da Görülmesi Gereken Ezber Dışı Yerler 1. Eski Kilise- De Oude Kerk Amsterdam’ın merkezindeki en eski bina olan Oude Kerk, tarihle iç içe bir deneyim için en doğru adres. Kilise aslen Amsterdam’ın Katolik otoritelerine aitti, ancak Reform sırasında Calvinistler tarafından el konuldu ve Protestan katedraline dönüştürüldü. Bugün çok sayıda kültürel aktiviteye ve dini törenlere ev sahipliği yapıyor. 2. Hortus Botanicus park […]

Yiyecek konusunda mükemmel tatlarla tanışabileceğiniz şehirde yemeden dönmemeniz gereken yiyeceklerin başında ülkeyle özdeşleşen Pizza geliyor. Şehrin pek çok yerinde pizza satan yerler bulabilirsiniz ancak bu işin uzmanı olarak kabul edilen yer Pizzeria da Baffetto ‘dur. Via Del Governo Vecchio ‘da bulabileceğiniz restorana gittiğinizde içeri girmek için sıra bekleyenleri görünce şaşırmayın. Çünkü Roma’nın en meşhur pizzacısı olan bu restoran turistlerin en çok tercih ettiği yer. Ancak siz de biraz meşakkatli görünen bir beklemenin sonunda incecik dilimler halinde sunulan mükemmel lezzetteki pizzaları tadarken harcadığınız zamanın değdiğine inanacaksınız. Tatmadan dönmemenizi tavsiye edeceğimiz ikinci lezzet ise carciofo alla giudia… Enginarın, biber ve sarımsak ile harmanlanarak kızartılmasıyla hazırlanıyor. Sadece lezzet olarak değil görsel açıdan da doyuma ulaştıran bu yemek, aynı zamanda Roma’nın geleneksel ve en çok bilinen lezzeti. Sadece turistler tarafından değil aynı zamanda kendi halkının da oldukça sevdiği yemeği tatmak için Via Portico D’Ottavia ‘ da Ba’Ghetto restoranı ziyaret etmenizi öneriyoruuz. Çünkü restoran carciofo […]